şimdi bu başlığı okuyanlar direk islama saldırı gibi görecek ama alakası yok tabiki. benim bu bahsettiğim konu tamamen genel. hristiyanlarda da musevilerde de islamda da, daha doğrusu yazılı olan tüm dinlerde insanlar sadece atalarından gelen geleneği devam ettirmek için inanma geleneğini sürdürüyorlar ( çoğundan bahsediyorum hepsi değil elbette ) . örneğin çinde doğan bir çocuk büyük ihtimalle budist, fransada doğan hristiyan, türkiyede doğan müslüman gibi... ama bu insanların çoğu, dinleri hakkında bilgiye sahip olmadan inanıyor yani körü körüne. hem körü körüne, hem de dinlerinin gereğini yerine getirmiyorlar. herkesin inandığı dini tam anlamıyla okuyup anlaması inanan insanın en büyük görevidir kanımca.
edit : aşırı dincilikten bahsetmedim burada. tam olarak bahsettiğim konu inandığı kitapla ilgili şu düşüncenin oluşması; 'ya inandığım bu kitapta ne yazıyor ben bu kitaba neden inanıyorum içeriği nedir' gibi sorular sormasıdır. kitabı okuduktan sonra belki düşünceleriyle örtüşmeyecek ve artık inanmayacak, belki de tam olarak benimseyip bilen bir inanan olacaktır ;)
Cennet sınavının kolay olması zaten mantıksız olurdu. Çevrende yüzbinlerce budist varken arayıp doğru yolu bulmak zor olandır. Bu da ödülü kazanmak anlamına gelir.
muhakkak suretle araştırarak inanmak en mantıklısıdır. başlığı açan yazarı geniş baktığı için cibili cibili şak şak şak alkışlıyorum. yinede körü körüne reddetmekten iyi bir durumdur. dininizi öğrenin diğer dinleri de okuyun. inanmak veya inanmamak kişiye kalır.
arkadaşım orda doğan şu din burda doğan bu din oluyor biz seçmiyoruz tamamda seçme hakkımız var öyle değilmi seç sana en akıllıca geleni kim ne dicek sana senin kendi özgür iraden yani.
kimseyi suçlamak haddime değil.herkez ailesinin diniyle başlar hayata.sorgularsan yani sorgulayabilme cesaretin varsa nasıl kandırıldığını görürsün.tabi burda birkez daha söylüyorum ciddi anlamda cesaret lazım.
Dine zaten körü körüme inanılır başka türlü inanan varsa kendini kandiriyordur. Isin ilginci babana bile güvenemezken yıllar önce uzak memeleketlerde yaşamış türklerin varlığından bile haberi olmayan insanların inanandigi şeylere inanmaktır. Gerçekten yaşam amacı nedir.
dinlerin en büyük beslendiği yer maalesef çocukken insanlara aşıladıkları. o hastalık büyüyünce geçmiyor maalesef. küçük yaşta onları belli kalıba sokmasalar ve onlara eleştirmeyi öğretseler durumlar böyle olmazdı.
zaten inanmak irade gerektiren bir şey değildir, insanlar her şeye inanabilir ve inanmıştır da.
mesela neden bu kadar din var?
hepsi çünkü belli bir teslimiyet üzerine kurulu, hepsinde inan nasıl olsa gerçeği görürsün kafası var ve işin daha da gülüncü hepsi gördüğü şeyin gerçek olduğunu sanıyor.
diğerlerini mantıksız olmakla suçluyor ya da diğerlerinin inançlarını basit buluyor.
adam mesela isa nın ölüp yeniden dirilmesini saçma bulup isa nın annesiz doğmasını mantıklı bulabiliyor ve bunu ona yaptıran şey bir akıl yürütme değil sadece inandığı şeyin ona söylediği.
yani orada ne yazarsa yazsın belli bir akıl süzgecinden geçmeden kabul etme üzerine kurulu. tuhaf.