ahlakın kaynağı, nurun, aydınlığın, güzelliğin, iyiliğin rabbinden kopup maddeye hapsolan ve sapkın din telakkileriyle asıl yaradanın karanlık zıttının oyuncağı haline gelen saf ve bozulmayan insan ruhu çünkü.
evrene hükmeden ve maddeye her şeyi yaptırmaya muktedir olan karanlık tanrı, kendi arzuları için içimizdeki nuru boş telkinlerle maddeye ilelebet hapsetmek istiyor.
insanları savaşlarla katlediyor,
boğazı kesilen çocuklarla kurbanlar istiyor,
dökülen kanlarla her daim kendisine tapınılsın istiyor!
ta ki insanlığı helaka sürükleyip yeryüzünden silene dek!
kurumsal dinlerin hemen hemen hepsi insanlık tarihi boyunca sermayenin, muktedirlerin çıkarları doğrultusunda şekillenmiş ve maddi çıkarlara hizmet etmiştir.
bunu, insanların bireysel inançlarıyla, imanlarıyla karıştırmayın sakın.
kurumsal din her zaman sermaye sınıfının, siyasi erkin halkı yönetirken istifade ettiği pratik bir araçtı.
kurumsal (siyaseten resmi ) din algılarının bugün bile emekçi sınıfında hiçbir karşılığı yok bu yüzden.
türkiyede de böyle,
suudi arabistan ve israilde de,
amerika ve hindistanda da.
her gün fabrikalarda, madenlerde, şantiyelerde binlerce emekçi vahşice katledilirken, dini ve milliyetçiliği silah edinen sermayedarlar ve siyasiler halkı cepleri dolduğu ölçüde manipüle ederken, yüz binlerce mağdur emekçi ailesi gözyaşları içinde perişan olurken kurumsal dinler zengin azınlıkların çıkarlarından başka hiçbir haltı temsil etmiyor.
mesela tosyalı holdinge ait demir çelik fabrikasında yanan işçilerin allahhhhhhhh! yakarışı değil, mercedesli akp nin ve şirketleşmiş tarikatların islamı!
chp nin islamı!
mhp nin islamı!
umarım anlatabilmişimdir!
https://galeri.uludagsozluk.com/r/2342212/+
şirketleşmiş tarikatların rüşvetçi islamcı memurlarla koçun, sabancının, ülkerin ve nice yalı çocuğunun önünü açtığı bu ülkede, tarikatlar aracılığıyla denetçi diye atandığı kurumda patronların kar hırsına hizmet eden bencil kimselerin fabrikalarda kolu, bacağı sakatlanan ve grev hakkı dahi gasp edilen milyonlarca inançlı emekçiye hizmet ettiğine kaçınız inanıyor?
eğer siz inanmıyorsanız bu ülkede siyasilerin ve patronların dillendirdiği kurumsal din hangi toplumsal sınıfın kirli emellerine ve çıkarlarına hizmet ediyor?
böylesine bir din algısı nasıl allahı yüceltebilir?
bir düşünün.
bu mesele sadece türkiyenin ve müslüman ülkelerin değil, bütün insanlık tarihinin ve bütün toplumların sorunu!
kardeşim dediğinde çok haklısın insanlar içgüdüsel olarak kaosu değil de düzeni seçiyor, ahlak da en büyük kültürel düzen, dinler olmasaydı da yaradılıştan insanlar ahlak ve erdemi seçecekti yani evrenin yaradılışında da bir düzen sözkonusu, yaradılan her şey kaosa değil düzene doğru meyletmekte. yani kıt aklınla aslında dinlere laf atmaya çalışacakken tebrikler allahın varlığına deliller sunuyorsun. sayende biraz daha inanmaya başladım.
dinler indi de hiç bir ülke dinin emirlerine göre yönetilmiyor. şimdi sen de (toplumun çoğunluğunu kastediyorum) hem tecavüzcüye karşı hem de katile karşı bilmeden islamın getirdiği yasayı istiyorsun kısasa kısas olmalı ayrıca hırsızların ilk önce ihtiyaçları malın zekatı verilerek giderilmeli ki gerçekten ihtiyaçtan ekmek veya iki dilim baklava yiyenler ceza görmesin, sonra da elleri kesilir ki bir daha hırsızlık yapmasınlar, yani kabaca şu iki hukuki durumun şuanki kokuşmuş sefil adalet sistemini kökünden değiştireceğini adın gibi biliyorsun ama içindeki bir parça bunu inkar etmeye devam edecek dinin emirlerini eğip bükmeden uygulayabilen bir devlet lazım bize.