bir toplumun tuvalet temizligini gosteren yerlerdir. "hic oyle koku olur mu ulan ev tuvaletinde" diyebilen aptallar;
cogu evin tuvaleti birlesince o koku oluyor demek ki. bu da ortalama kokuyu gosterir. eminim senden benden temiz diye gezenler oralara sicip sivayip, sifonu cekmekten huylanan ama kapiyi acip musluk kolunu kaldirdiktan sonra "suyla" temizlendigini sanan yegane varliklardir. kapi cikisinda da kolonyayla iyice dezenfekte etmis olurlar kendilerini. dedim ya senden benden temiz.
karakter laboratuvarı gibidir buralar. mesela kadınları gecenin üçünde boktan bir yol tuvaletinde makyaj yapmak için kasanlar ve sikine takmayıp doğal, darmadağın takılanlar olarak ikiye ayırabilmemize imkan verir...bir gözlemci için gece 3'te süper kareler yakalamaya vesile olur..
bi de gece 3'te bolu dağı'nda sefer tasını çıkaran tipler vardır ki tedbir bu adamların soyismi gibidir...
gece 3 ereksiyonu olan tiplerin yan koltuğunu boş bırakmakta fayda varr..:)
pek yakın bir zamanda unutamayacağım bir anımı yaşamama vesile olmuş mekandır mekanlardır. efendim denizli'de bir dinlenme tesisinde büyük tuvaletimi yapmaktaydım. sıçmaktaydım demek daha güzel. evet sıçıyordum. sıçarken bir an geldi ve hapşırdım. (bkz: sıçarken hapşırmak). bir an heyecanlandım nedense. iki saniye sonra yan tuvaletten bir amca, amca sesiydi, çok yaşa dedi. bir anlık duraksamadan sonra sende gör dedim. yüzünü bile görmediğim ve büyük ihtimal sıçmakta olan bir adama, sıçıyorken sende gör dedim. yaşadığımı görmesini istedim. ki ben insanlara sende gör demem. çok kişi görsün istemem yaşadığımı. ama bu adama dedim ve bana o an dert oldu. birazdan dışarı çıkıcaktım tuvaletten. adamla karşılaşmak istemiyordum. yani elimi yıkarken arkadan gelip gülümseyecek miydi ki? ne yapacaktı? sohbet mi açacaktı? bu vb. saçma düşünceler sebebiyle az daha otobüsümü kaçırıyordum. görmedim amcayı da. ama eminim o benim çok yaşadığımı görücek. çok yaşıycam lan! sırf o amca için!
genelde geceleri rastladığım, dal daşak açık gezen şoförlerle dolu, zerre temiz olmayan tuvaletlerdir. tuvaletler o kadar pis ve o kadar çok kullanmak zorunda kalıyordum ki, artık bokları bölgelerimize göre ayırmayı öğrenmiştim. mesela benden önce sıçan kişinin gaziantepli mi yoksa bursalı mı olduğunu bokuna bakarak anlıyordum. ne zaman ki para buldum ulusoy la yolculuk etmeye başladım, berbat tuvaletlerden o zaman kurtuldum. ha özlemiyor muyum? özlüyorum. Sırf o tuvaletleri görmek için öz akasyalılar (bkz: uydurma) turizmle yolculuk yapıyorum. (bkz: ulan yavaş at be). sonuç cümlesi yazmak gerekirse, bu yazdığım yazı tamamen saçma sapan bir yazıdır. okuduysanız kusura bakmayın.