çay ve sigaranin da sanki böyle daha da bi lezzetli olduğu yerlerdir. verilen molanın zaten çoğunu tuvalette sıra beklerken kaybetmişsin sonra apar topar parayı vererek dışarı fırlamış sıcak bi bardak cay istemissin cay geldiginde sigarani yakip ikisini de ayni anda bitirmeye calisiyorsun bi yandan soguktan titriyosun. mola bitiminde son bi firt alip sigarani söndürüp otobüse kosturuyosun. canım yolculuk cekti vallahi.
fiyatları "kazık" olmak zorundadır.
önünden her allah'ın günü binlerce kişinin geçtiği, çarşının ortasındaki bir esnaf lokantasında yemek yemediğinizin; stadyumun karşısındaki bir büfeden su almadığınızın farkında olmanız lazım.
7/24 açık olan haliyle buna göre bir personel/bakım/elektrik-yakıt gideri olan yerlerden bahsediyoruz. hiçbir müşteri keyfine fazladan 5 lira vermeye meraklı olmadığı gibi hiçbir işletmeci de hayrına açmıyor bu tesisleri.
işin parası pulu bir yana, ben buranın çalışanlarına çok üzülüyorum. yani belki yersiz bu. bir dinlenme tesisi çalışanına bunu söylesem belki de boş boş bakacak yüzüme ama, saat 12den sonra büyük, beyaz ışığın vurduğu market rafları arasında çalışmak zorunda kalan kasiyere canım çok sıkılıyor.
kimsenin olmadığı, rafların birbirine baktığı market görüntüsü hep tadımı kaçrmıştır. şöyle: http://c8.alamy.com/comp/...aitrose-hexham-S09XRJ.jpg
hele de burada çalışmak?
ne bileyim, çaycıyı elinde çaylarla hep sesli görüyoruz. ya da otobüsü yıkarken bir golf sahasının tükettiği kadar su harcayan abimiz de işi zor olsa da yoğun fiziki bir çaba ortaya koyduğundan vakit daha çabuk geçiyor olabilir ama kasiyer öyle değil.
Kullandığım otobüs firması hep aynı tesiste durur. Tesisin bitişiğinde de opet vardır. Her gittiğimde tuvalet için opetin marketinden bir şeyler alıp opetin tuvaletini beleş kullanırım. Tuvalete para vermek bana hep zor geldi ve zor gelecek.
+kahve istiyorum ben var mı?
-var abla... makinemiz var... Gadınlar genelde gapiçinoynan latde tercih ediyolar. Ne veriym abla.
+gadınların tercih ettiklerinden ver ablam.
Pasif içicilerin yürümekte zorlandığı mekanlardır.
insanların dalga dalga tuvaletlere,yeme içmeye ve sigaraya koştuğu yerlerdir.
ayakta dikilenler oturanlardan,bir şey yemeyenler yiyenlerden,sigara içenler içmeyenlerden çoktur.
10 dakika içerisinde ihtiyaçlarımı giderdiğim, karnımı doyurduğum, kalan zamanda ne yapsam ki diye düşündüğüm molaların verildiği tesislerdir. mola bitiminde, otobüs hareket etmeden biraz önce muavin '' yanında gelmeyen kimse var mı'' diye saçma bir soru sorar.
arabanın camları yıkanırken tam kapının üstünün temizlenmesi sırasında kapıdan birinin çıkmasının ve ıslanmasının ardından o yıkamacı dayı ile büyük ihtimalle yol boyunca uyurken horlayan ama otobüsün durmasına müthiş duyarlı olan ve hemen kalkıp zıgara içmek için kapıya atlayan dayıların kapışmasını beklediğim sevimsiz yerler
(bkz: imam aslan dinlenme tesisleri) genelde otobusle gittiginiz zaman muavin beyin soyledikleri aceleden dolayı biraz yanlıs anlaşılabilir panik yapmamak gerekir. misal;
m- otobusumus yarım saat ihtiyac ve yemek molası vermiştir, tuvaletler yan taraftadır afiyet olsun..
y- ?!?!?...
çocukların otobüs camlarının yıkanmasını ve suyun kendisine de deymesini içten içe istediği ve o anı sabırsızlıkla beklediği, şehirlerarası otobüs duraklarıdır.