öncelikle bu fakir benim ve şuan bu eylemi gerçekleştiriyorum. neden? nedeni varmı amnkoyum, pilavci mehmet ustanın orda 2.5 liraya yediğim pilavı bu amnkodumun tesisinde 7 liraya iteliyolar. evet fakirim. fakirlik, parasızlıksa şayet evet fakirim ve utanmadan alaycı gözlerle bana bakan aşçıya "ustam bi çorba veriyormusun yae" diyeceğim. diyeceğim ve dönüp arkama bile bakmayacagım.
cebinde tomarla para da olsa dinlenme tesisleri soygunculuğuna kanmayan kişidir, fakir değil. içine 3 gram et koyup yaptığı yemeğe, çift kaşar deyip aslında tek kaşarın yarısıyla yapılan parmak kadar tosta 5-10 lira fiyat çeken o dinlenme tesislerini bilmem napayım.
hiç unutmam undergrad yıllarından bir gün ankara'dan akçay'a otobüsle gidiyorum. cebimde 1 tl dahi yok. bir tane banka kartım var, onun içinde de sadece 5 lira kalmış. gece otobüs bir yerde mola verdi. haliyle acıkmış haldeyim. dinlenme tesisine girip bir yerde gözlemenin 4,75 tl olduğunu görünce epey rahatlamıştım. gözlemeyi afiyetle yiyip sabaha karşı akçay'a varabilmiştim. tabii, akçay'a indikten sonra yaklaşık 1 saat yürümüştüm. böyle bir anımdır.
kuntizin önde gidenidir. sen 1 gözleme 1 ayrana 30 lira verirken o maksimum 10 liraya çorba söyler 2 sepet ekmeği çiğnemeden yutar çorba ile beraber. 1-1,5 senedir şehirler arası gidemedim ama en son sınırlı ekmek vermeye başlamışlardı özellikle uzun yol şoförlerinin falan sıklıkla gittiği yerlerde.
kibir fakiridir. çorba içmek bile dinlenme tesisine yeterince iltifattır. 2 tl ye malettiği tabağa 15 tl isteyen yerler için, çorba bile büyük lütuftur. (istisna olan diğer uygun yerleri tenzih ederim)