Sivas 4 eylül tesisleri. Mevsim kışın dibi. Otobüsten iner inmez suratına bıçak gibi kesen ayaz. Yerler bir karış buz. Yürümek için artistik patinaj yapan insanlar. Boğuk sesle anons. Bol karbonatli çay. Olsun be. Insan yine de özlüyor. Uzun yol ihtiyacım gelmiş benim anlaşılan.
Ortamın yabancılığına uyum sağlamış ayazdır. Genelde geceleri olur. Uyku sersemi sıcak koltuğunuzdan kalkıp tuvalet ararsınız mola yerinde. işinizi bitirir bitirmez Çay may içmeyip otobüsünüze hemen geri döner bir an evvel yolculuğun bitmesini beklersiniz. Allahtan tedbirlisinizdir. Dışarıya çıkarken hırkanızı giyer ayazda çarpılmazsınız.
dinlenme tesislerinin etrafında veya yakınında herhangi bir toplu yapı grubu olmadığı için ve tesisler ekseriyet ile kırsalda olduğu için etkisi katlanarak artan soğuklardır. ancak uyku sersemliğine birazda panik ile kaçırdık mı acaba diye otobüsünü arayan yolcuları izlerken ufaktan ufaktan ısınmaya doğru evrilen ayazdır *
Sabahın 6'sında uyuşmuş bacakların ve yorgun gözlerinle yıkanan otobüsü izlerken yaktığın sigaraya eşlik eden eşlik etmekle kalmayıp içini delip geçen ayazdır. Bu ayazı yedikten sonra yapılması gereken uslu uslu otobüse geçip muavinin çay servisi yapmasını beklemektir.
Kuş uçmaz kervan geçmez, kalahari çöllerinde yapılandırılmış olmasından ötürü, temmuz- ağustos aylarında bile, hırkalı, montlu inebildiğiniz tesislerdir.
Gözleme ocağına iyice sokulup ısınmak adettendir.
pek bir soğuktur, insanı hüzünlendirir, ruhunu daraltır, ruhunu karartır.
gecenin yarısı otobüsten inince suratınıza buz gibi çarpar.
tatilden dönüş hüznünü en net tarif eden şey.
orada pis, kokuşmuş tuvalet bulma olasılığı %99'dur.
ve o pis tuvalette o soğuk, o ayaz daha çok size çarpar.
Kuşkusuz bolu'yu akla getirir. Yaz-kış hep soğuk olurdu, mahmur gözlerle hafif terlemiş boyunla çıkar sigara içerdik ve otobüslerden inen güzel kızlara bile bakamazdık o sersemlikle.