şebnem paker'in 1997'de ülkemizi eurovision'da temsil ettiği şarkıdır. gönüllerin birincisi tabiri çok klişe bir tabir olsa da bu şarkıyı tam anlamıyla karşılamaktadır.
eurovision'un en iyi türkiye şarkısı değil direkt eurovision tarihinin en güzel şarkısıdır. Şebnem Paker'i izlerken büyülenmemek elde değil, her izlediğimde "keşke karım olsan" demekten kendimi alamıyorum, inanılmaz güzellik, inanılmaz performans ve ses.
Mahsun Kırmızıgül' ün Batı'nın ahlaksızlığıyla Doğunun kekoluğunu sentezlediğini şarkıdır. Klipte her milletten kadının olup Çin'den kimsenin olmamasıda ayrı bir düşündürücü durum. Shakira waka waka dan sonra en büyük ırklar arası kliptir.
Madem sabahın köründe ayakta olmak zorundasın şu şarkıyı dinle de kendine gel. Haydi millet hep beraber tempoyla ve aşkla:
Çile bülbülüm - yılmaz morgül.
En iyi değil belki ama en içten, en doğal Eurovision performansı. Şebnem paker çok doğal ve çok güzel kadın zaten. 1.56 da orgu bırakıp kollarını açarak dans etmeye başlayan abimiz de ayrı bir doğallık katmış.
"Dinle, bu ney neler hikâyet eder,
ayrılıklardan nasıl şikâyet eder.
Beni kamışlıktan kestiklerinden beri feryâdımdan erkek ve kadın müteessir olmakta ve inlemektedir.
iştiyâk derdini şerhedebilmem için,
ayrılık acılarıyla şerha şerhâ olmuş bir kalb isterim.
Aslından vatanından uzaklaşmış olan kimse,
orada geçirmiş olduğu zamanı tekrar arar.
Ben her cemiyette, her mecliste inledim durdum. Bedhâl
olanlarla da, hoşhâl olanlarla da düşüp kalktım.
Herkes kendi anlayışına göre benim yârim oldu.
içimdeki esrârı araştırmadı.
Benim sırrım feryâdımdan uzak değildir. Lâkin her gözde onu
görecek nûr, her kulakta onu işitecek kudret yoktur.
Beden ruhtan, ruh bedenden gizli değildir.
Lâkin herkesin rûhu görmesine ruhsat yoktur.
Şu neyin sesi ateştir; hava değildir.
Her kimde bu ateş yoksa, o kimse yok olsun.
Neydeki âteş ile meydeki kabarış,
hep aşk eseridir.
Ney, yârinden ayrılmış olanın arkadaşıdır. Onun makam perdeleri,
bizim nûrânî ve zulmânî perdelerimizi -yânî, vuslata mânî olan perdelerimizi- yırtmıştır.
Ney gibi hem zehir, hem panzehir;
hem demsâz, hem müştâk bir şeyi kim görmüştür.
Ney, kanlı bir yoldan bahseder,
Mecnûnâne aşkları hikâye eder.
Dile kulaktan başka müşteri olmadığı gibi, mâneviyâtı idrâk
etmeye de bîhûş olandan başka mahrem yoktur.
Gamlı geçen günlerimiz uzadı ve sona ermesi gecikti. O günler, mahrûmiyyetten ve
ayrılıktan hâssıl olan ateşlerle arkadaş oldu –yânî, ateşlerle, yanmalarla geçti.
Günler geçip gittiyse varsın geçsin.
Ey pâk ve mübârek olan insân-ı kâmil; hemen sen vâr ol!..
Balıktan başkası onun suyuna kandı.
Nasipsiz olanın da rızkı gecikti.
Ham ervâh olanlar, pişkin ve yetişkin zevâtın hâlinden anlamazlar.
Dinle, bu ney nasıl şikâyet ediyor; ayrılıkları nasıl anlatıyor.
Diyor ki: Beni kamışlıktan kestiklerinden beri feryadımla erkek de ağlayıp inlemiştir, kadın da.
1997 eurovision'da şebnem paker'in(arkada oynayan orgcusuyla) türkiyeyi temsil ettiği şarkıdır. youtube'da ki yorum yardırmıştır;
merhaba ben arkada oynayıp org çalan adam benim yüzümden 1.liği kaçırdık pişmanım gerçekten oranın çıkışında linç edildim 15 yıldır hastanede felçli yatıyordum yeniden ayağa kalktım ve dans kursuna yazıldım.
jehan barbur'un sarı albümündeki şarkılardan ilk dinleyişte en çok sevileni. bunlarda sözleri:
durma durdukça kısılır sesin
yorma olmayacaklara kendini
bilme bildikçe acır insanın içi
ve bu iç dediğin içtikçe var olmaz ki
söyle nereye kadar tutabilirsin kendini
böyle sımsıkı ve yalnız
söyle nereye kadar tutabilir aşk kendini
böyle umarsız ve cansız
içindekileri çıkar
bağır bağır avaz avaz
düşündekileri düşür yerlere
içindekileri duyur
bağır bağır avaz avaz
düşündekileri düşün bir
kimsin nerede
koşma nefes alıp verip harcadığın tüm sözlere yanma
yok alınmıyor geri
sözler bizi dize getirirler
o yüzden kendine konuş bildiğini
dinle nereye kadar uzar sesin sen bilince
söyle yok musun dününde
gitme yarına kadar durup bir bekle sen de
böyle büyüktür umutlar
Allah'ım bu nasıl bi kliptir demekten kendimi alamadım. Gerçekten efsane. Özellikle Mahsun'un hareketleri beni benden aldı. sanırım şoktan çıkamayacağım.
Sıcak, samimi ve bize ait olan 97 eurovision şarkımızdır. Şebnem Paker'in huzur dolu sesi ve porselenmiş hissi veren güzelliği, grup etnik'in şarkıya kattığı sağlam altyapı ile unutulmaz olmuştur. Yarışma sonucu üçüncü gelse de gönlümüzün her zaman birincisidir dinle. Şarkının birinciliği alamamasında jüri sisteminin uygulanmasının payı olmakla birlikte, benim fikrim klavyeci abimizin ilginç figürlerinin de jürinin kararını etkilediği yönünde.
şaka lan şaka, ayrı bir sıcaklık katmış abimizin dostlar düğün salonundan çıkmış hali performansa.
türkiye' nin en güzel şarkısı olduğu konusunda herhalde herkesin hemfikir olduğu şarkı. kazanamama sebebinin oylamadaki adaletsiz sistem olduğunu söylemek gerek. kaldı ki telefonla oylamaya geçildi geçileli türkiye en başarılı ülke haline geldi.
neyse, işin esc tarafı önemli değil. ama dinle, bir başkadır. bu da o senenin birincisi:
