dini kuralların kişisel inancın yanında, ağırlıklı olarak toplum düzenleyici bir rol oynadığını düşünüyorum. dini kurallar toplum için vardır, ama inanç şekli kişiseldir.
- iyiliğe,
- güzelliğe,
- dürüstlüğe,
- kul ve komşu hakkını korumaya,
- yardımlaşmaya,
- dayanışmaya,
- ayrımcılık yapmamaya,
- adalete ve adil olmaya teşvik eder. bu standartlarda yaşayan bir insanın veya insan topluluğunun sosyal hayata olumlu etkilerini anlatmaya sanırım gerek yoktur. eğer var ise de örnekleyelim.
yukardaki standartlarda yaşayan insanların bulunduğu bir ortamda;
- hırsızlık yapılmaz.
- adam öldürülmez, yaralanmaz veya yolda sokakta tartaklanıp yolu kesilmez.
- eşine, bacına sarkıntılık yapılmaz yani sözlükte bir çok uuserin bilmediği namus kavramı iyi bilinir ve gözetilir.
- komşu rahatsız edilmez.
- aç ve açıkta kalan insanlar var ise korunur, yardım edilir, aç ve açıkta bırakılmaz.
- insanlara haksızlık yapılmaz, adil davranılır.
- esnaf 5 kuruşa aldığını 55 kuruşa satmaz, islamda belirtildiği oranda kar payı koyar ve size kötü malı kakalamaya çalışmaz.
- kimse yolda sokakta, ananızın bacınızın yanında küfrederek, terbiyesizlik yaparak bağıra bağıra konuşmaz.
- insanlar birbirini dolandırmaya çalışmaz, dürüst olurlar birbirlerine karşı.
- dostuğa, sevgiye laf salatası olsun diye değil, gerçekten önem verilir.
- insanlar parası pulu olduğu için değil de karakterli, dürüst, yardımsever ve namuslu oldukları için itibar görürler.
- kimse çarın çakalın eline düşmez, çakallara itibar edilmez, toplumdan dışlanır ve herkes böyle bir ortamda kendini huzurlu ve güvende hissedeceği için sosyal hayat da cennet gibi olur tadından yenmez.
fakat tabii ki din öcüdür, sevilmez bizim toplumumuzda pek. çünkü bu tarz bir ortamın oluşmasından rahatsız olabilecek o kadar çok insan var ki yeryüzünde... dini mecburen kötülemek ve insanlara kötü tanıtmak mecburiyetindeler. bunu;
- gerek islami terör örgütü adı altında,
- gerek tarikatçı adı altında,
- gerekse de sadece ve sadece dinci adı altında yaparlar ve dini bu şekilde, dinle alakası olmayan, dinin kesinlikle yasakladığı şeyleri din maskesiyle tanıtarak yaparlar. fakat bizim cahil halkımız islamı hiç araştırıp bilmediği için anlayamaz onların bahsettikleri şeylerin aslında islamın tamamen reddettiği şeyler olduğunu...
islam sadece iyiye, güzele ve doğruya teşvik eder insanları. eğer bunlar size ters şeyler ise bilemem o zaman... işte o zaman sosyal hayata sizin açınızdan kötü etki etmiş olur, tabi ki istediğiniz cehennem gibi bir hayatsa...
eğer din, gerçek kaynağından, kendi dilinizde okunup anlaşılırsa, sosyal hayat üzerine olan etkileri, tüm dünya'nın görmek istediği iyilik ve esenlikler üzere olacaktır. ancak ne yazıkki uydurma sözler yüzünden, intihar bombacılarından tutun da recm'e kadar hiç bir dini dayanağı olmayan eylemler de ne yazıkki din kullanılarak yapılmaktadır. yoksa, olumlu etkilerinni sebebi dindir, olumsuz etkilerinin sebebi onu anlayamayan insanlardır. sonuçta silahlar insanları öldürmez, insanlar insanları öldürür...
olumsuz etkilerinin yanında devede kulak kalır. en basit örnekleri, kendi gibi olmayanlara alan tanımama, uzayan, bitmeyen ezan sesleri, özellikle ramazanda dramatik boyutlara ulaşan içki baskısı, insanlar arası ilişkilerin tek boyuta indirgenmesi...
çıkara, riyaya alet etmeden hakkınca yaşanan islami bir dini hayatın yaşayanlara sosyal açıdan getirdiği güzelliklerdir. en basit örnekleri selamlaşma, yardımlaşma, komşu hakkına riayet gibi güzel davranışların yaygınlaşması ve insanlar arası ilişkilerin böylece gelişmesidir.
