tahammül sınır meselesidir. sorgulayan zaten halinden tavrindan kendini belli eder. kimsenin de buna ses çıkaracağını sanmıyorum. Ancak bu zat hadsizlik etme cesaretinde bulunursa kimseden sabir beklemesin zira kutsal değerlerde tahammül sınırı karşıdakinin tavri kadardir.
genelleme yapmamak lazım ama sayıları da pek az değil.
şimdi işin ilginç tarafı, "acaba" dediğinde "haşa" diyen adamın, brezilya, israil gibi dinen bağnaz ülkelerde yaşayan vatandaşları, "doğruyu araya araya bulmak zorunda olması" gibi bir yükümlülüğe tabi tutmalarıdır.
Mesele dinin sorgulanması değil, mesele saygı boyutunu aşıp hakaretvari üslupla birşeyler söylemek. Önce bunu idrak edin siz edebilirseniz, Sonra konuşuruz zaten uzun uzun.
"dindar" yada dinine bağlı insanların dininin sorgulanmasına zerre tahammül edememesi, anında küfürü basıp kıyameti koparması durumudur. Dinin kusursuz, eksizsiz, akla mantığa ve bilime uygun olduğunu savunurlar ancak durumun böyle olmadıklarını kendileride bildiğinden sıkışınca küfüre sarılırlar.
