dinin ahlak ile ilişkisi çok tartışmalı bir konu olduğu ve insanın insan olmasından kaynaklı, dine ihtiyaç duymayan bir ahlaki norm geliştirme yeteneği olmasından dolayı ahlaki dejenerasyonun zirvesine tekabül etmeyen durum
mümkün gibi görünmeyen hadise. inanan biri için ise imkansız.
şu var ki din, büyük bir çoğunluğun temsil ettiği şekil olarak algılanırsa zaten ortadan kalkmıştır. çünkü islam diye anlatılan ve yaşanan şeylerin allahın buyurduğu din ile ilgisinin olmadığını düşünüyorum.
ve bu gelenekçi islam anlayışının her türlü yanlışıyla tıpkı musevilik, hristiyanlık gibi ortadan kalkması, sökülüp atılması ve gerçek islamın yeryüzüne hakim olması sağlanmalıdır.
100-150 yıl gibi bir gelecekte gerçekleşeceğini tahmin ettiğim hadise. ne bir sosyolojik ne de bir felsefi temeli vardır ama kişisel gözlemlerim ve temennilerim bu yöndedir.
sanat bağlamında düşünüldüğünde, bir filmin ya da kitabın işleyebileceği ilginç konu. örneğin, inanç geni diye bir hede keşfedilir ve biyolojik aktivitelerle insanların inanma içgüdüsü ya da eğilimi yok edilir, dolayısıyla dinler de ortadan kalkar. insanlığın yok oluşu mu yoksa yüzyıllardır düşlenen ütopya mı gerçekleşir, onu bilemeyeceğim. muhtemelen, bu konuyu işlemiş olan/işleyen/işleyecek hayali senarist/yazar da bilemeyecektir.