blaise pascal'ın olduğu dönemde din mi yoktu sorusunu akıllara getirir. ya da bir insanın 17 yaşında üçgenin iç açılarının 180 dereceye eşit olduğunu bulmasının din veya bilimin o toplumdaki yeri ile ne alakası vardır? tamamen ilhamla alakalı bir durum.
moğol istilası öncesi mezopotamya bu saçma tezi yıkmaya yeter sanırım. Ebu Abdullah Muhammed ibn Musa el Harezmi. eğer bugün akıllı telefonlarınızı kullanıyorsanız,bu adama borçlusunuz.
dinin olduğu yerden çok, dinin her şeye karıştırıldığı yerde gelişmez. dinini yaşamak isteyen kendi içinde yaşasa, kimse reklamını yapmasa bilime de, insanlığa da yararı olur.
inanç nedir? bilim nasıl işler? şeklindeki iki soruya doğru cevap verebilen insanların olduğu yerde sıkıntı çıkarmayacak durumdur. dinin olduğu yerde değil, dinin yetkili konumda olduğu yerde bilim gelişmez.
insanların birbirine olan üstünlüğünün yaptıkları buluşlarla değil etik ve ahlaki değerlere bağlı olduğunu reddedenler pek tabiki bu savı öne sürerek aklınca dini eleştirmeye çalışacaklardır.
epiktetos "iyi olan zekidir, zeki olan iyidir" yada socrates "akıllı uslu olan üstündür" derken ne demek istediklerini de anlamazlar. tarihte çok imparatorluk çöktü, çok devlet büyük güçler haline gelip yıkıldı... bir de seneca*'nın toplumlar parasızlıktan değil ahlaksızlıktan çöker diye bir sözü vardı tabi..
her uzaya çıkan toplumu üstün ilan eden, tapan, mala bağlayan bir insan gördüğümde midem bulanıyor azizim. hayır, bilim kötüdür dediğimiz de yok lakin olay tamamen siyasidir. yıl olmuş 2015 olayın tamamen siyasi olduğunu anlayamayacak kadar sığırlar var yahu.
Çok değil osmanlının gerileme dönemlerine kadar yolculuk yapalım, elin oğlu sanayi devrimini gerçekleştirip çağ atlayıp, dünyayı yeni bir boyuta sürüklemişken, bizim o yedi düvele hükmetmiş ve korku salmış "osmanlı ımparatorluğu" hanlar, saraylar ve camiler yaptırmakla meşgul oldukları için yeni dünyaya ayak uyduramadiklari için helak olmuştur.
Bugun Türkiye de 1250 tane devlet hastahanesi varken, 250000 camii var.
Bilime verilen önem oldukça az ve sürekli beyin göçü yaşayan bir ülke haline geldik.
zaten çok temel bir şeye değineceğim bir dindarı bilime teşvik eden ne var?
adamlar zaten evreni bir tanrı yarattığını çözmüş, sonra bu tanrının onlardan istediği şeyleri biliyor ( yani amacını biliyor)
ve tanrı size gidin bilimi geliştirin hakkımda her şeyi öğrenin sizi cennete alayım mı diyor?
hayır kalk siktir git bana ibadet et diyor.
böyle bir kafa niye bilim yapsın ki?
sonuçta tanrı bir buluş yapmayan cennete giremez dese belki bir işe yarardı yada anlam bilim yapmak olsaydı her şeyi bulmak olsaydı belki bir işe yarardı.
ibni sinadan habersiz ot gibi büyüyen, düşünce yapısının hayvandan bile aşağıda olduğunu tahmin ettiğim, zavallıların savunduğu cahil bir fikirdir. O kadar çok varki hem müslüman hem bilim adamı sadece ibni sina yı ele almak bile insan kılıklı şeytanlara durumu anlatmaya yeterlidir.
ibni sina batı dünyasında avicenna diye anılır ve büyük üstad olarak sayarlar.
ibni sinanın doğumunun 1000. Yılı sadece islam dünyası değil bak bütün dünyada ibni sina yılı kabul edilerek, UNESCO tarafından sempozyumlar düzenlenmiş bir insandır.
Bugün Paris tıp fakültesinin büyük holünde ibni sinanın temsili resmi bulunmakta ve bilime ne kadar hizmet ettiği ortadadır.
O zaman siktir git? Bunun boyle olamayacagini düşünen varsa bu ulkeden siktir olup gidebilir.
Yillarca "arap" kokenli dediginiz müslümanların bilim ve matematik alaninda oncu olmasi fakat orospu cocugu olamamasindan dolayi firsatlari olusturup onlari batiya kaptirmasindan dolayi boyle bir algi olustu. Belki bilim gelismez ama bilim buradan doguyor.