türkiye kurulduğundan bu yana devlet ideolojisi ile din arasında kalanların yaşadığı paradokstur.
dinin nedir diyoruz, ben laikçiyim diyor. o zaman senin dinin laiklik arkadaşım. sakın kimse bana laikiğin ne olduğunu tarif etmeye kalkışmasın. yok bireyler laik olmazmış devlet laik olurmuş, laiklik insanlara din özgürlüğü tanırmış bilmem ne.
insanda akıl var arkadaşım. islamın getirdiği ile hükmedeceksin. korkma bu laflardan. hümanizm, özgürlük beynini bulandırmış senin. hayat fanidir, yaşayacağın 90 yıl. zevkler seni aldatmasın, kafirlerden müslümanlara dost olmaz. kafirlerin özgürlükleri sadece kendilerinedir. müslüman coğrafyası kan ağlıyor, sen laikçiyim diyorsun hala.
ille "gel islam'a küfret" diye israr eden insanın beyanıdır. isteyen en beğendiklerinden bir demet yapsın artık. bu arada, laiklik din ile devlet işlerinin ayrılması değil, dinin tarihe gömülmesidir, aman yanlış anlaşılma olmasın...
laiklik, kesin ve net olarak, referansını dinden almayan devlet yönetimi şekline denir. kimse bu kavrama kıçına göre anlamlar yüklemesin.
eğer kişi ben laikim diyorsa, bu da hayat tarzımı dine göre düzenlemem manasına ya da yukarıda belirtilen devlet şeklini onayladığı anlamına gelir.
Laiklik; sadece devlet ile sınırlı kalmaz, burada haklısın ancak laiklik insanın davranışlarını da bağlar. Şöyle ki kamu kurumunda çalışan bir memursun o zaman bağlar. Dini kurallara bütünleştirerek karar mekanizmasını çalıştıramazsın. Ve adama şöyle derler bu ülkede kanun var, anayasa var ve onlar ne emrederse odur. (Kanun diyorum dikkat et din kuralları değil.) Laik düşünmek zorundadır kamu kurumundaki her birey. Ben şu zamana kadar inanışın ne diye sorduğum bir adamdan ben laik im lafı hiç duymadım nedense bunların hepsi mi şakirt ve ortamı geren bireylere denk gelmiştir. (vay arkadaş)
Laiklik özde dinin ve devlet işlerinin birbirinden ayrılmasıdır. Dinsizleştirmek değildir. insanlara dinlerinde aksine özgür bırakmaktır. Hür iradesince dininin gerektirdiklerini yapmaktır yada yapmamaktır. Söylemiş olduğum gibi öteki dünyada her koyun kendi bacağından asılacak ve kendi yaptıklarından sorumlu olacaktır. inanış onun inanışıdır. Allah ile kul arasına kimsenin girmeye hakkı yoktur. Ve bu Allaha şirk koşmaktır.(Tekrarlamaktan dilimde tüy bitti)
laikliği benimsemiş kimse dinin ne sorusuna ben laikçiyim diye cevap vermez. laikliği benimsemiş kimse o cahillikte olamaz.
bilhassa bir insana dinin ne sorusunu sormak terbiyesizliktir, haddini bilmemektir.
bunu birine sorduğunuzda efendiliğinden x dinine mensubum veya sana ne? diyebileceği gibi, hakedilenin paralelinde sanane orospu evladı, sana hesap mı vericez gibi bir cevap da verebilir tabii ki.
hiçbir laikligi benimseyen insan, kendini tanıtmak için "laikçi" gibi trajikomik uyduruk bir sıfatı kullanmaz. Laikçi ne ya? Saçmalamanın dibine vurdunuz.