kuran'a göre kişinin dininiseçmesi serbesttir. ister onaylar ister reddeder .
ister hristiyan olur ister yahudi kimse karışamaz. kuran'ın derdide bu değil zaten.
öyle olsa kitap ehli demezdi. tanrı kuran'da ne diyor? bu kitabı zalimler anlıyamaz.
nokta kardesim anla artık işte.
fakat kafir'lere yani gerçeği örtenlere sistemli şekilde menupile edenlere, karakter yoksunu yavsaklara,zalimlere düşmanlık tanrı'nın kesin olarak emridir. bunlarla dost olamazsınız. yüzlerine gülemezsiniz. bunlarla dost olanların tanrı ile arası açılır.
kuran gerçekten hayatımda gördüğüm en sağlam en doğru söz.
Ayetlere bakarsak öldürmeyle ilgili bir ifade geçmiyor ama hadisleri göz önüne alırsak öldürülmesi gerektiği geçiyor efendim. Hatta birçok mezhebe göre farklı görüşler var. Kimi hemen öldürülmeli diyor kimi tövbe edip tekrar dine girerse öldürmeye gerek yok diyor. Hatta kimi dinden dönünce yaptığı sevaplar silinir derken kimi silinmez diyor. Kısacası uydurulmuş din ve indirilmiş din ekolünden olanlara göre öldürme diye bir şey yok bildiğim kadarıyla.
Yobaz su anki islamın zaten çoguna kaçak kat çıkmışlar biz burda o katları yok etmek için hizmet veriyoruz.ben mithat nakitoğlu veya avrupadaki namimla mr nakitson.
Manası anlaşılmazsa bile, Kitap ve Sünnette yer alan her şeye iman etmek gerekir. -ibn-i teymiye
"Sünnetle amel etmeyi inkâr eden kimse kâfir olur. Çünkü, sünneti yalanlamak, hem Allah’ı hem Resulünü hem de ümmetin icmaını tekzip manasına gelir." el ezherde okutulan fetva kitabı Fetava’l-lecneti’d-daime
"Hz. Peygamberin hadisi (sözü) olduğunu bildiği hâlde, onu inkâr eden kimse kâfir olur." Allam ibnu’l-Vezîr
“Hadis otoriteleri tarafından sıhhatin şartı olarak kabul edilen kriterlere sahip olan bir hadisi inkâr eden kimse kâfir olup Yahudî, Hristiyan ve diğer kâfir kafilelerle birlikte haşrolur.” es-suyuti
hadisleri inkar edenler sahih ve kutsi hadislerin 'garanti' olmadığını iddia ediyorlar. bildiğimiz gibi kuran, peygamberin ölümünden 20 yıl sonra kitaplaştırılmaya başlandı ve bazı ayetlerin indirildiğine dair tek sahabeden başka şahit de gösterilemiyor. peki bu hadisler ve ayetlerin aktarılması arasındaki fark nedir?
huzeyme bin sabit isimli sahabe geçmişte peygamberle yaşadığı bir olaydan ötürü peygamber kendisine şehadeti iki kişi yerine geçen kimse manasında züşşehadeteyn lakabını layık görmüştür.
kuranı bir araya getirmekle görevlendirilen zeyd bin sabit normalde her ayete 2 şahit gösterilmesini beklerken bu kişinin yazılı olarak getirdiği Tevbe sûresinin son iki âyetiyle Ahzâb sûresinin 23. âyetini başka bir kimsenin şahitliğine gerek görmeden kurana eklemiştir. bundan çok daha fazla sahabe tarafından aktarılan ve yazıya geçirilen onlarca hadis varken hadislerin uydurma olduğu fakat ayetlerin tamamen geçerli olduğu sonucuna nasıl ulaşırız?