çoğunluğu dindar olan halktan kaynaklanıyordur. dindar gördükleri bir lideri iktidarda görmek isteyeceklerdir. yüzde 53'de buna tepki olarak doğmuştur.
bir yönüyle baktığınız zaman doğal, diğer yönüyle baktığınız zaman iğrenç bir durumdur. doğaldır; çünkü halka rağmen siyaset yapılamaz, yapılsa da uzun ömürlü olmaz. iğrençtir; çünkü bu adamların büyük çoğunluğu din istismarcısıdır, halkın dini duygularını sömürerek kendilerine bu yolla çıkar sağlarlar ve en kötüsü de halka bir suni tatmin, suni bir dindarlık aşılarlar.
sağ partilerin hemen hepsi bu durumdadır. sol eğer din düşmanlığından vazgeçerse, gerçek, bütün çıplaklığıyla ortaya çıkacaktır ama, kötü olan şu ki, sola karşı halkın inançlarını koruyormuş görüntüsü verebilmeleri için ellerinde her koz mevcuttur.
hakikatine ulaşamadığı bir müslümanlık haliyle boğuşan toplumun, verdiği oyla müslümanlığına onay vermesi ve onay aldığını sanması halidir.
beş vakit namaz kılmayıp, cumasını aksatmayan bir toplum olmamızda bu tezin en önemli delilidir.
müslümanlığının sebebi yaradanına layık ve yakın olmaya çalışmayı zul gören fertler,
cenaze namazının kılınabilmesini sağlamak adına psikolojik bir şartlanma ile cuma namazına koşar.
allahtan değil de, cenaze namazının kılınmamasından, ardından iyi bilirdik denmemesinden korkar.
yaradanını değilde, iyi bilirdikleri sever.
işte tamda bu yüzden hakkı değilde hak yolunda olduğunu iddia edeni takip eder.
derdi, hak olmayanın, yolunun hak yolu olmasını beklemek kadar saçma bir şey olabilir mi?
dini kullanan sağcı, dinsizliği kullanan da solcu tayfa'nın varlığı ayandır. keşke dinsizliği kullanmayan, halka hizmet edecek bir sol parti de çıkagelse ve biz de ailecenek oylasak, ama nerdee?