shishi benim olm tırsmayın, o adam değilim. neyse.
var böyle bir şey cidden. hep bi kardeşim'le başlayan olur öyle, bunnar takdiri ilahi, hepimiz sevmeliyiz saymalıyız durumları bunun göstergesi.
başıma gelen bi olayı paylaşmak istiyorum. kapıyı açtığımda memelerini sıvazlıyordu... kekekeke.
şaka yapma sınırıma geldim tamam dur ciddileşiyorum;
geçenlerde şehiriçi otobüs yolculuğumda bi elemanla karşılaştım. bi kitapçıkta sayid nursi mi ne var ya ondan bişeyler okuyodu. dikkatimi çekti. sonra bu eleman bana adam hakkında bilgim olup olmadığını falan sordu. ben de biz ne bilelim abi görmedik ki duymadık ki falan dedim. öyle muhabbet giderken hangi okulda okuduğumu ne halt yediğimi falan sordu. ama çocukta öyle bi hava vardı ki ''ulan ben ne pisliğim ben ne hayvanın önde gideniyim'' diyorum kendime. çocuktan o derece bi nur akıyor. çocuk resmen pisişik güçleriyle eziyo adamı. hani sizin şu şakirt tipli diye yadırgadıklarınızdan var ya he işte onlara benziyodu. neyse, eleman inerken otobüsten bana okuduğu şeyi verip hayırlı günler kardeşim dedi ve indi. ne sen inanıyo musun, ne sen müslüman mısın * ne napıyosun ne bu ayaklar falan demedi çocuk. yani öyle bi pozitif havası vardı ki kardeş kıyamet kopucak az sonra dese inanırdım.
neyse, bu tarz karakterler filmlerde de işlenir. örneğin lost karakteri olan mr. eko. yani sadece benim karşıma çıkmıyorlar, bu yüzden yadırgayanı allah'a havale ederim hazır nur değmişken. hani herkes arkadaş, hani oyunlar sürerken. eskidendi, çok eskiden...