dinen paradoksal soruları irdelememe gerekliliği

entry2 galeri0
    1.
  1. nalet olası karakter sınırlamasına takıldım lakin sözün özü;

    "muallakta olan, hayatını dine göre şekillendirmiş insanları düşünerek dinen cevabı olmayan soruları toplum içerisinde fazla dillendirmeme gerekliliği" olacak.

    neden?

    türkiye'de doğmuş olmanın bir getirisi olarak hepimiz dünyaya müslüman olarak geldik ve bu şekilde büyütüldük.

    muhafazakar ailelerde doğan çocuklar bu gerçekle diğerlerine göre daha fazla haşır neşir oldu ve bir çoğu hayatının orta yerine dini koyup buna göre yaşadı.

    ve bu insanların çok büyük bir kısmı da dini elinden aldığınız vakit hayata tutunmak için hiçbir sebebi kalmayacak insanlar.

    bu insanlar arasında din için hayatından geçen ve yıllarını bu yolda harcamış insanlar var.

    bu insanlar arasında ailesinden ya da çok çok yakın arkadaşlarından insanları kaybetmiş olan arkadaşlar var.

    nitekim tanımadığımız, iradesinden ve bazı gerçeklerin altından kalkabilme yetisinden emin olmadığımız insanları bu gibi gerçeklerle sık sık yüzleştirip dinden uzaklaştırır, bir süre sonra da koparırsak belki de yaşamak için hiçbir sebepleri kalmayacak.

    belki intihar, belki bitik bir hayat bekleyecek onları.

    size önerim özellikle sözlük gibi tanımadığınız insanların çokça bulunduğu ortamlarda bu konulara fazla girmeyin.

    yeri geliyor bu tatlış arkadaşlar damarımıza basa basa bizi delirtiyor ama yine de yapmayın.

    "ateistler bunu cevaplasın" derlerse cevaplayabilirsiniz mesela.

    o soruların cevapları bu allah olmadan da olabilir ama allah'ın varlığını da çürütmez minvalindedir.

    ya da size alenen kayarlarsa siz de onlara kayın, kafa kesiyorsunuz deyin ama şu şu ayet böyle, allah şunu şunu yapabilir mi tarzı cevapsız ya da paradoksal olaylara girmeyin.

    naçizane bir ricadır.

    gözlerinizden öperim.
    5 ...
  2. 2.
  3. Bundan belki 30 yıl sonra hiç olmayacak gerekliliktir.
    Zira bahsi geçen hayatını inanca adamış insanların birçoğu yaşlı yada ölü olacak ne yazık ki.
    Daha genç insanlar için bu sorularda bir beis olmasa gerek.
    Zaten teknoloji çağında yaşayan ve geçmişe göre daha aydınlık bir nesil var.
    Her ne kadar devlet kendi istediği gibi yetiştirmeye başlasa da sosyal medya aracılığıyla dahi sorgulama mümkün olacak.
    Ki çoğumuz bilgiyi okulda öğrendik fakat sorgulamayı internet ortamında. Onlarca farklı kişinin görüşlerini ister istemez zihnimizde eleyerek.

    Bu şekilde olmayıp da dinen paradoksal sorunları irdelemekten kaçınan insanlar bu kaçınmayı mümkün kılabilmek için dini savunma adıyla saldırganlaşacaklar.
    Bu saldırganlık için irdelememe gerekliliği olmamalı.
    Saldıracak kadar bir şeyler bilen insan boşluk ile yahut paradokslar ile mücadele edebilecek düzeydedir.
    Eğer öyle olmadığı anlaşılırsa da ufak tefek cevaplarla geçiştirilebilirler.
    yahut genç yaştalarsa önlerinde uzun bir hayat ve kendilerini dönüştürmek için uzun bir zaman olduğu hesaba katılarak irdeleme işi yapılabilir.
    Fakat bu da yüzeysel olur ve kişinin meyline bakar.
    Sorgulamaya meyilli bir yapıda değilse ya söver gider yada irdelemez.
    Aksi halde din alimlerinin dahi birçok konuda mutabık olmadığı meseleleri çözmek basit vatandaşın işi zaten değil.
    Kendi adıma da zaten bir şeyler biliyormuşum gibi davranıp başkalarıyla oynamak haddim değil.

    Toparlarsak ; boşluğa düşme riski olan ve konulara hakim olmayan insanları çok zorlamadıkları takdirde dinin hala tartışılan sorunlarıyla boğmamak gerek.
    Fakat yaşı genç , meraklı ve boşluk hissini aşabilecek durumda olanlarda istedikleri durumda istedikleri durumlar konuşulmalı.

    Yada daha basit bir yol var ; kimse kimseye karışmasın kim ne bok yiyorsa yesin.
    Şahsen bu yol en sevdiğim.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük