öne sürülmüş, saçma sapan teorileri destekleyip, farklı olduğunu zanneden dallamadır. sen de insansın mal. inanmayınca noluyor? paramı veriyorlar mına koyım. inanınca senden üstüne para mı istiyorlar. ister inan ister inanma. bunu dile getirmenin bir anlamı yok. kendi içinde yaşa, ne bok yapıyorsan yap.
neyi kanıtlamış olacağı bilmeyen insandır, misal tanrının olmadığını kabul edelim ne olacak ki. ateist ibnelere üstün hizmet madalyası mı vereceğiz? sonra kafaları daha da karışacak bu zamana kadar tanrının olmadığını ispatlamaya çalışıyorduk başardık, bundan sonraki hedefimiz bizim oluşumumuzda katkısı olan elementlerin hangi güç tarafından yönlendirildiğini bulup onun tezini çürütmeye çalışmak, sonsuz döngüye bağlanır bu iş. boşuna çaba sarf etmeyin, sonunda hiçliğe ulaşacaksınız, hiçliği de ispatlamaya çalışacak yine saçmalayacaksınız. zaten sınırlı akılla sınırsız olan döngüyü çözmeye anlamlandırmaya maddeleştirmeye çalışmak çok saçma.
inançsız biri, şems-i tebrizi hazretlerine gelip ukalaca "sana üç sorum var" diye konuya girer.
şems hazretleri bu esnada topraktan çömlek yapmaktadır. "buyur" der. adam başlar sorulara.
ilk sorum: şeytan ateşten yaratıldıysa cehennemde nasıl yanacak? hiç ateş ateşi yakar mı?
şems efendi dinlemeye devam eder.ikinci soruma gelince, bana allah var diyorsun.
peki nerede? göster de inanayım hemen. ben görmediğim şeye inanmam efendi...
şems hazretleri çömleği yoğurmaktadır ve sonuncu sorum, madem allah bizi yarattı.
peki neden bırakmadı? şarap içelim zina yapalım? ne diye bize kısıtlamalar getirdi ki?
ne gerek var? bıraksın istediğimiz gibi yaşayalım. neden bizi yargılayacak? der.
adamın lafının bitmesiyle şems hazretleri toprak testiyi alır ve adamın kafasında kırar.
adam şok olmuş bir şekilde şems efendiye bakar ve hemen söylenerek kadıya koşar.
kadı efendiye olayı anlatır. kadı efendi de şaşırmıştır. hemen çağırttırır şems hazretlerini.
kadı söylenir "şems hazretleri yakışır mı bu senin gibi adama? ne diye hırpaladın adamı?".
şems hazretleri şöyle der "bana sorduklarını cevapladım".
herkes şaşkındır ve şems hazretleri başlar açıklamaya...
bana şeytanın ateşten yaratıldığını ve nasıl ateşte yanacağını sormuştu.
peki toprak testi nasıl olur da topraktan yaratılmış insanın canını yakar?
ikinci olarak benden ona allah'ı göstermemi istedi. görmediğim şeye inanmam dedi.
peki o bana kafasındaki acıyı gösterebilir mi?
son olarak allah'ın neden insanları yargıladığını, onları başıboş bırakmadığını sordu.
peki o zaman beni buraya ne için çağırdı
Bu kadar çabalıyorsa sonucunu da alıyor demektir ne kadar sosyal paylaşım yerlerinde sözünü ederseniz o kadar özel oluyor , insanların fikir ve düşüncelerini aşağılamak hemde argo kelimelerle dinini hoş görüden uzak yaşamak çirkin kısmı .
dine ve tanrıya inanmamak için çaba veren insan olduğunu sanmıyorum ama aklını kullanmaya başladığında bazıları için inanmamak kısmı ağır basabiliyor. sonuçta bunların olduğunun da olmadığının da kanıtı yok. inananlar gerçekliğini yine nasıl gerçekleştiği bilinmeyen şeyler üzerinden kanıtlamaya çalışıyorlar. inanmayanlar ise gökten inen kitabı, yarılan denizi veya nasıl varolduğuna yada niye olduğuna akıl sır erdirilemeyen bir yaratıcıyı anlayamıyorlar. böyle milyonlarca örnek verilebilir. kendi adıma aklımı kullandığım zaman benim de aklım almıyor. ama kalbimle hissettiğimde aklın önemi kalmıyor ve tüm kalbimle inanıyorum. okuyarak öğreneceksin ama severek anlayacaksın. ben severek anlıyorum ve hislerime de güveniyorum. zaten onlar olmasaydı yaşamanın da bir anlamı olmazdı.
neye olursa olsun, inanmak için çaba veren insan - diğerlerine nazaran 1000 kat öne alınabilirdir. dinsizin dine, dincinin ateiste laf atması kadar basit ve gereksiz bir ahlak olamaz, olmamalı, olmasın.. yeter la artık.
