dinini insanın kimden öğrendiği elbette de önemli. dinini tilkiden öğrenen tavuk çalmayı sevap sayar. bunun gibileri de var yani neredeyse sevap sayacaklar.
kafa kesen ışid cellatları da, kedicikler denilen yapılanmanın oluşturduğu ne kadar sivrilik varsa hepsi de islam adına konuşuyor, ahkam kesiyor, fetva veriyor, yazıyor, çiziyor, faaliyet gösteriyor. bu uç yerlerde olanların tek referansı kutsal kitap ya da hadisi Şerif olabilme ihtimali var mı?
tanrı 19. yüzyılda öldü. ancak bizim gibi geri kalmış ülkelere daha yeni geliyor etkisi. tanrıyı en başta insanlar yaratmışlardı, onu yine insanlar öldürdü. şimdi ondan kalan boşluğu doldurmaya çalışıyorlar. nihilizmin içerisinde kendini kaybeder insanlar. dört koldan dinin kalıntılarına tutunmaya hurafelerle avunmaya çalışıyorlar. ancak tutunmaya çalıştıkları din ellerinden kayıp gidiyor. günü geldiğinde yine kaçınılmaz olarak nihilizmin içinde kendilerine başka bir tutunacak dal arayacaklar.
Dinlerin işinin hepten bitmesi 100 yılı bile bulmayacak. O da çok güvenli bir tarih. Süre daha da kısa olabilir.
Tabi yine bazı yoksul ülkelerde dinlere inananlar kalacak. Fakat gelişmiş ülkelerde din sadece kültürel bir motif haline dönüşecek.
"Ya sen dinlerin kaç bin yıldır var olduğunu biliyor musun?" diyecek olanlar, dinlere ihtiyacı neyin var ettiğini ve de hangi çağda yaşadığımızı bir türlü anlayamayan cahillerdir.
Aynen tanrı gibi, tarih de öldü ey aptallar! Öyle bir çağdayız ki geçmiş hiçbir dönemle karşılaştırılamaz. Tarihin hiçbir anlamı yok, tarihte yaşayanlar tarih olacak.
Sebebi müslümanım diyenin kafaya göre takılması. çoğu müslüman geçinenin sadece namazda ve oruçta yarışması onun dışında dinsiz dediklerinden pek farklarının olmaması. hatta dinsizlerin onlardan biçok konuda insaniyet olarak daha iyi olmasıdır. Yaratıcının artık gelip insanlara kendini göstermesi lazım. bilimin teknolojinin bu kadar ilerlediği bu çağda ortaçağdaki söylemlerle okumuş etmiş kafası çalışan insanları inandırmak zor.
Umrumda olmayan bir olgu. Lakin şöyle de bir şey var. Bu zamanda dine ilgi azalsa da bu ilerde tamamen dinlerin öleceği ya da tekrar ilginin artmayacağı anlamına gelmez.
dini kambur olarak gören ortamda arkadaşlarına hava atmak için deist veya ateist takılan sonuç olarak geberdiği zaman finalde imamın götüne pamuk tıkaması cenaze namazında iyi müslüman olduğuna dair şahitlik edilmemesi ve toprağa verilip sorgu melekleri tarafından men rabbüke ve ma dinüke ve men nebiyyüke sorgusuyla olayın bitmesi durumudur. şimdi o düşünsün.
Birisi benimdir. ilgim azalması ama dinsizleşmişim. Eskisi kadar dini içerikli videolar izlemiyorum ama gig tv, diamond tema, din ve mitoloji gibi ateist, deist, agnostik videoları da izlemiyorum. Sözlük okuyorum. Filim izliyordum. Dini bildiğim kadar biliyorum. Ben zaten ateist tarzı sitelerden dini daha çok öğreniyordum. Şimdi o tarz sitelere görmüyorum. Hadis kitaplarını da baştan sona oluşan uzun sürer ki zaten dinsizmişim.
insanların dünyaya olan ilgisinin artması, dini kullanan münafıkların insanları dinden soğutması birde bu çirkinliklerine rağmen allahın dinini tekellerine almaları. Ama şurada güzellikle yaşayacağımız belki 30 40 sene var ebedi saadeti kaybetmeye değmez.
kendilerince doğruları ve olması gereken bir hayat tarzı var kafalarında.
basit bir örnek:... kız arkadaşım var... eee... şöyle böyle... anlıyorsun.
istiyor ki sen bir fetva veresin... ooo sorun yok önüne geleni zikebilirsin hristiyan olursan, ki bizim kilise de 10 emir tutan bir kilise, sorun yok buyur gel...
demeni bekliyor.
çünkü bu ve benzer konulardaki cevaplarından sonra ona "uymuyor".
yani artık özellikle gençlere hiç bir din uymuyor bırak islami. bu süreci de avrupa 20-30 sene önce yaşadı.
amerikadaki kiliseye gidenler arasındaki yaklaşım bile...."oooo merak etme, sen ne bok yersen ye yukarıda seni seven bir tanrı var" şeklinde, nihat hatipoğlu benzeri adamlar yüzünden.
dine olan ilgi ve inancın azalması konusunda bir çok sebep vardır, fikir vermesi adına benim farklı gözden gözlemlediğim bu.
Ne zaman dine inancım azalsa(hâşâ) açar bir belgesel izlerim hem hayvanlar aleminde hem insanlar yahut bitkiler aleminde o kadar minicik ince düşünülmüş şeyler var ki bu mucizeler maymundan evrimleşerek olacak şeyler değil büyük patron bizi izliyor ama beynimize bir kota koymuş onu aşamazsın.. alın size gerçek bir interaktif film her şey sizin elinizde inanmak ya da inanmamak dinde baskı yok.
Dindarlığın yobazlığa dönüşmesi nedeni ile, hoşgörü dini olan islamiyetin güzelliğinden çok keskin yönleri vurgulanıyor. Ilımlı yaklaşımla ısındırma olmazsa, kavuşma değil kaçış başlar ne yazık ki...