neyin doğru neyin yanlış olduğunu düşünmenize gerek yoktur. tıpkı bir çocuk gibi. zaten sizin yerinize bunları düşünmüş bir ebeveyn tanrı vardır. ayrıca bu şekil de ölüm korkusundan da yırtarsınız. çünkü ölüm gerçek anlamda ölüm değildir. hayat anlamı aramanıza da gerek yoktur. zaten ebeveyniniz bunu yapmıştır sizin yerinize. evren ve yaşam hakkında soru sormaniza bile gerek yoktur. ebeveyniniz sizi emziriverir bir güzel. emin bakalım memeyi efendiler emin.
dine inanmak kolaylıktır çünkü din size hiç beyne ihtiyaç duymadan yaşama olanağı sunar. zaten sistemleşmiş açıklamalarıyla sizin düşünmenize gerek kalmadan hazır cevap olarak bir sürü soruyu dindirir. böylece sizin araştırmacı yönünüzü köreltip sizi tatmin eder ve yapay bir mutluluk sağlar.
ikincisi ise din size bir amaç verir, toplumda bu amaç ve uyum en çok üst yapının işine gelir çünkü bu amaç etrafında örgütlenmiş bir yapıyı kontrol altında tutmak kolaydır. bu yüzden din her daim siyasiler için bulunmaz güzelliktir.
üçüncüsü ise din tatmin sağlar, toplumsal acıları, hüzünleri, katliamları, soykırımları, doğal afetleri yani yaşadığınız tüm kötü şeyleri sindirebileceğiniz bir alandır. bu da insana yapay bir tatmin sağlar.
dinin bu üç işlevi de aslında çok güçlüdür ve insanları buna iten, cazip kılan da budur.
kendi dogrularini bulup birşeye inanmak hiçte kolay değil.hee tabi sizin inanmaktan anladiginiz körü körüne dogmalara olan inanç.her inananı da bu şekil zannedersiniz.aynen devam.
