Dinler mükemmellik derecesinde soyutlamalara ve retorik açıklamalara dayalı bir roman gibidir. Hiçbir çocuğun dnasında doğuştan gelen bir inanç kromozomu veya geni bulunmadığı için bu budalalık derecesinde karmaşık hale getirilen basit bilimsel olaylar tamamen bir kültürel miras üzerine sürdürülmektedir. Ve bu mirasın roman yazıcıları eninde sonunda kitaplarını kopyalayacak yeni nesiller bulma konusunda başarısızlığa mahkum olacaklardır. imkansız değil gerçekleşmesi için bilime ve araştırmaya önem veren nesillerin özverisine ihtiyaç duyan uzun bir bilinç evrimidir.
sorun, dinin; topyekun insan yaşamına olan müdahalesi onu, katı kurallarla sıkı sıkıya bağlamaya çalışması, özele ve mahreme girmesidir ki, o'nu kendi çıkarlarına alet eden sahtekarların da istismar ettiği ve kabul edilmemesi gereken tarafı bence budur.
din, bana asla;
- eşimin nasıl giyinmesi gerektiğini anlatmamalıdır.
- eşimle nasıl sevişmem gerektiğini anlatmamalıdır.
- eşimi cezalandırmam için onu yalnız bırakmayı ya da dövmeyi telkin etmemelidir.
- hukuku ve ideolojik yaklaşımları ile beni yönetmeye talip olmamalıdır.
aksi takdirde, bana;
- yoksulu yedir ve giydir, muhtaca yardım elini uzat.
- aç insanın halinden anlamak, onun yaşadıklarını yaşamak için oruç tut.
- bayramlarda tüm dargınlıkları unut, barışsever ol.
- komşularınla iyi geçin, dostluklar kur, onları koru ve gözet.
şeklinde genel insani yaklaşımları telkin eden bir din ile ne gibi bir sorun yaşayabilirim ki...
türkiye'nin halini gördükçe içten içe sarf ettiğim cümle. kimisi gavur kimisi dinci; belki din olmasaydı kimliklerini belli edemeyecek, birbirlerine sataşacak birşey bulamayacak, insan gibi yaşayacaklardı demeden, öyle düşünmeden duramıyor insan. inancında samimiyetsizlerin dolu olduğu bir dünyada kimin ne olduğunu anlayabilmek için kurtulmalıyız dinden, başka birşey için değil.
din, ilahi bir kaynaktan geldiğine inanılan usüllerdir. isteyen istediği dini seçebileceği gibi isteyen de dinsizliği seçmektedir. birincisi 'benim inanacağım tanrı şunu şunu istememeli, böyle söylememeli' diyorsanız size kalmış bir durumdur. kendinizi tanrıdan akıllı görüyor durumuna gelme ihtimali vardır ki cahilin kendini akıllı sanması ile ilişkilidir
ikincisi; dini olanla olmayan arasında insani düzey, olgunluk ve faydalılık açısından fark oluşturan durumlara bakmak gerekir. bunlar için en belirgin örnekler ise rusya'da stalin ve türevlerinin 20.000.000'dan fazla insanın canına mal olması, amerika'ya göçen avrupa milletlerinin amerikada 100.000.000 kadar insanı katletmeleri verilebilir. yani din olsun veya olmasın, sorun insanın ahlaki ve insan olma bilincindeki kayıptan kaynaklanmaktadır. şu durumda 'dinden kurtulunması' durumu gerçekleştiğinde insanlık bundan ne kazanacaktır diye sormak gerekir. Birşey kazanmayacağını şahsen kesin görüyorum. Çünkü dinlerin neredeyse hepsi uyumu, iyiliği ve yardımı emreder. öyle olmasına rağmen dünya bu haldeyse dinin bu emirleri olmasa kim bilir daha neler görecektir insan evlatları.
inandigi halde kendine ve topluma bu kadar zarari olan insanoglunu iyice yoldan cikaracagindan dolayi cok tehlikeli bir onerme. fazla ayrintiya girip ne kendimizi kasmaya, ne de akillanmak istemeyenlerle ugrasmak gereksiz.
kendini bilmez bir yazar sersenişidir. yani bunun başka bir açıklaması yoktur. haha bak kurtulduk dinden ya sonrası? kelebeklerle dans edip kırlar da mı koşacağız hep birlikte? "yiha dinden kurtulduk" diye. bir kere din kurtulanacak bir şey değildir, asıl bu kafalardan kurtulmalıyız.
din olmadığında hayatın normal olacağını düşünlerin acınası durumudur. bu serzeniş 'din sizden kurtulmalı' diye değişse daha mantıklı olacak. dinden kurtulma fikri olduğuna göre zaten kurtulmuşsunuz demektir. ama yetmez herkes dinsiz olmalı. niye? cehenneme yanlız gidilmez de ondan.
hangi dinden sorulası durum, dünya üzerinde kaçtane din olduğunu bilmeden ve butun dinlerin amaçlarını anlamadan bunu demek mantıklı değildir. bir çok farklı din olduğundan hangi dinden kurtulmalıyız sorusunu akla getirir. birde insanların beğenmediği müslümanlık bence yeryüzüne gelmiş en mükkemmel dindirki, bir kitap insanlığa, insanın yaratılışının bir kan pırtısından olduğunu 1400 yıl önce söylüyorsa, adet döneminde girilen ilişkinin hem kadına hem erkeğe zararlı olduğunu bildirip, adet döneminde cinsel ilişkiyi 1400 yıl önce yasaklıyorsa, bence bu dinden ayrılılmaz. sorun şudurki her aklı selim insan açar okur ve o kurallara göre yaşar, çokta zor değildir ve müslümanlık çok katı değildir sadece araştırsanız görürsünüz, ve dünyada başka bir din yokturki kuran kadar affetmeyi sunan ve cezadan çok ödüllerden bahseder. hangi dinden kurtulmalıyız?
genellikle ateistler (beyinsiz küçük varlıklar)' ın kullandığı, karşısındakinin beynini yıkama ve onu kendisinin de düşmüş olduğu büyük bir boşluğun içerisine düşürme amacıyla sarfettiği, boş, gereksiz, anlamsız, kimsenin ciddiye almaması gereken bir küçük cümledir.
Bilin ki dünya hayatı, oyun, oyalanma, süslenme, aranızda övünme ve daha çok mal sahibi olma dâvâsından ibâretdir. (Hadid suresi: 20.ayet)
Onlar orada imdat istemek için şöyle feryad ederler: "Ey Ulu Rabbimiz! Ne olur, çıkar bizi buradan, dünyaya geri gönder de, daha önce yaptıklarımızdan başka, güzel ve makbul işler yapalım!" Allah onlara şöyle buyurur: "Biz, size, düşünüp ibret alacak, gerçeği görecek kimsenin düşüneceği kadar bir ömür vermedik mi? Hem size peygamber de gelip uyardı. Öyleyse tadın azabı! Zalimlerin hiç bir yardımcısı yoktur!"
(Fatır suresi : 37.ayet)