ulan ne emmeye ne gömmeye geliyorsunuz sayın müslümanlar! yeri gelir hadis klas, yeri gelir kurandan şaşma, hadis yalan... oh ne güzel. intihar bombacılarına da sapık zihniyet diyen ceo var bu ülkede. daha ne denilebilir ki? intihar bombacısı zaten sapık hiçbir bağı yok islamla tabi.
ooo ne tartısmalar yasanmıs, karara bagladınız mı muftu efendıler?
adı ustunde bak "dınden donen" senın dının sana da once musluman olup snr dınden cıkarsan sana kâdî der ki "tovbe et gerı musluman ol" adam ılla yola gelmeyecekse öldürülür.
ama yine bir (bkz: mal beyanı) ile karşı karşıyayız:
islam, dinden donenleri öldürün der
hristiyanlık ve yahudilikse en kötü şekilde öldürün der: amaç din eleştirmekse hadi eleştirelim yok islamı eleştirmekse yukarıdaki "öldürün" emri ergenlige ilk adım attıgında "müslüman oldugunu su veya bu sekilde göstermemiş" bir kimsenin hristiyanlık veya yahudilik tercihinde geçerli degildir (hatta anne babası çocuklarını zorla müslüman yapmaya kalkışsa kâdî o ergeni çocukların elinden devlet himayesine almak, korumak vs zorundadır). ama hristiyan ve yahudi iseniz durum cok daha vahim zira hristiyanlıkta vaftiz edildiginiz; yahudilikte ananız yahudi oldugu an o dinlere mensupsunuz: "ama bi dakka ben dini seçmedim ki daha" deme hakkınız bile yok. şimdi hangi din şiddet dini; hangi din insanların tercihlerine saygı duyar bi düşünün...
edit // düşünün derken lafın gelişi ha sizleri zor durumda bırakmak veya dalga gecmek gibi bi amacım yok...
bir de dinde zorlama yoktur derler hatta kuran da bile yazar bu, işte gördünüz mü kuran kendisi ile çelişiyor. hem dinde zorlama yoktur diyeceksin hemde dinden çıkmak isteyenleri ölüm ile tehdit edeceksin hatta öldüreceksin. şimdi bu zorlama değil mi?
kuran'ın zamanının ötesinde evrensel bir kitap olduğu söyleniyor. öyleyse o ayetleri neden o zamanın şartlarına göre yorumluyoruz? neden geçmiş zamanı da göz önünde bulunduruyoruz? diyorlar ki; "o zaman müslümanların sayısı azdı, inanmayanlar ile sürekli savaş halindeydiler, dinden dönenler müslümanlara zarar vermesin diye "dinden döneni öldürün" gibi bir emir geldi. bunu günümüzle karşılaştırmak yanlış"; böyle yorumlarda bulunuyorlar. işte bu yorum bile kuran'ın günümüzden ne kadar uzak, çağın gerisinde olduğunun göstergesi. bedevi adetlerinin yansıması.
Peygamber zamanında dinden dönenler karşı tarafın ordusuna katıldığı ve bilgi sızdırma, casusluk gibi karşı tarafın yararına olacağı için yalnızca savaş durumunda öldürülmesi emirdir. Yoksa Kuran'da dinden döneni öldürün gibi bir emir yok. Zamanın koşulları.
islam'da irtidad'ın hükmü bellidir, o da ölümdür. hiçbir muteber islam alimi vs. de inkar etmez bunu. şeriat olan ülkelerde de mürtedlere idam cezası uygulanmaktadır zaten. ama gel de mantığını inancına uydurma komikliğindeki, inandığı dinden bile bihaber bizim cahil tatlı su müslümallarına anlat bunu.
(bkz: Olayı götüyle görmek)
(bkz: götüyle bakmak)
(bkz: götüyle yorum yapmak)
(bkz: kaynak götüm)
Siz o hadis ve ayetlerin ne dediğini ve neden nazil olundukları hakkında bir bilgiye sahip olmadığınızdan "inkar mı ediyorsun hadisleri?!" "Ayette de var ulan!" diye yorumluyorsunuz. Birde yorumunuzu entry değil başlık yapmışsınız mk cahilleri. Okuyorsunuz madem adam gibi okuyun roman okur gibi almışsınız "bak burada yazar şunu demek istemiş"çilik oynuyorsunuz. ilk önce ayetin önündeki ve ardındaki ayetlere, indiriliş nedenine, zamanına ve etnik yapısına bakın. Sayın siyaset yorumu yapar gibi ayet yorumlayan dangalaklar..
bu konuda kaynak olarak gösterilen alpaslan kuytul, cübbeli ahmet vb. adamlar din otoritesi olmaktan ziyade, zırvacıdır. zırvalayabilirler.
Kur’ân, insanlara din konusunda hürriyet vermiştir. Dinde zorlama yoktur. Allah’ın Elçileri, insanlara tebliğ faaliyetinde bulunurlar. Uyarır, müjdeler ve hatırlatırlar ama baskı yapamazlar. Allah’ın Elçisi’ne hitaben “Sen sevdiğini hidayete erdiremezsin, fakat gayret göstereni Allah hidayete erdirir” buyrulmaktadır. Yüce Allah, kendisi ile ilgili olarak kulların haddi aşması ve hakarette bulunmalarına rağmen onlara yaşama hakkı vermekte ve hesabı Ahirete bırakmaktadır. Kur’ân’da, insanların inandıktan sonra tekrar tekrar küfre düşebilecekleri bildirilmekte, doğruları göstererek ve güzel sözle onların yeniden Allah’ın yoluna davet edilmesi emredilmektedir.