evet, tabi ki dinde zorlama var ve bırak zorlamayı zortlatma bile var.
cennet vadederek insanlara cehennemi yaşatan inanç sisteminde zorlama yok demek için cahil olmak lazım.
örn: inanç bir toplumu şekillendirmeye ve sonucunda sürü güdüsüyle hareket eden toplum olmaya yol açıyorsa o inanç din değildir. eğer bu inanç sistemine - biçimine din diyorsanız bu insanın dini olur. tıpkı bir ideoloji, bir idare, bir hiyerarşi, bir insanları kullanma aracı, bir ekonomi - gelir -rant aracı, bir kültür, bir siyaset, bir politika vs. gibi bir din.
insanlık ve dinler tarihi boyunca insanın dininin yol açtığı insanlık suçlarına bakınız vermeye gerek yok.
inanç toplumsal değil de bireysel olarak aracılar temsilciler sınıflar olmadan ve tüm insanlardan çevreden, kültür ve ideolojiden soyutlanmış şekilde bir inanç yaşanıyorsa bu din olur ve bu din de yaratıcının dinidir.
Kendi halinde yaşayan insanlardan nefret ediyorlar. Kendi halinde bir bira içip şarkı söylemek, o bira içip şarkı söyleyeni katletmek ya da kafese atıp satmaktan daha büyük suç. Bir de bu psikopat şerefsizler kendini ahlaklı sanıyor. Bütün sorunları yaratanlar kendileri olduğu halde. insanlar, boyuna sizin deliliginizi çekmek zorunda mı?
Eğer müslümanım diyorsan elbette zorlama olacaktır, namazını kılacaksın orucunu tutacaksın haramlardan uzak duracaksın eğer bir de Kur'an müslümanı değilsen, hadisleri doğru kabul ediyorsan büluğ çağına gelen çocuğun namaz kılmıyorsa onu zorlayacaksın yani hadise göre döveceksin.. Ancak "dinde zorlama yoktur"dan kasıt bence başka dinde olanlar için yani onları zorla kendi dinine sokmama anlamında..
Sürekli ve yeniden dini eğitime zorlayarak sayısız insanın yaşamını çalıyorlar ve bunda hiç bir yanlış göremiyorlar. Sırf uzak bir yerde doğdu diye tüm yaşamı psikoz içinde sakallinin tekinin büyülü güçleri olduğunu düşünerek geçecek ve bu garibana kötülük yaptığını bile göremiyor. Ya da görüyor ve onu akıl kölesi olarak kullanmak hoşuna gidiyor. Sonsuz bir kibirle ilahi gücün seçilmiş kişileri olduğuna eminler. Objektif ahlak düşünceleri de yok. Bir kız çocuğuna tüm ömrü boyunca saçının teli görünse sonsuza kadar cayır cayır yanacağını soylememenin korkunç bir psikopatlık olduğunu anlamıyor, ciddi ciddi onu kurtardığını sanıyor. O zavallı kızlar da tüm ömürlerini korkular içinde geçiriyor. Böyle bitmek bilmez bir saplantı bunlarınki.
küçük çocukları zorla sünnet ettirmek
küçük çocukları camiye göndermek
küçük kızları tesettüre zorlamak
küçük çocukları namaz kılmaya zorlamak
bunlar var olduğuna göre dinde zorlama vardır.
vardır ve yaşamaktayız o baskıyı. aksini savunmak için çelişkili olduğunu kanıtladığımız fikirler tekrar tekrar ısıtılıp önümüze sunulmaktadır. bir zahmet okuyun öyle cevap yazın :
kur'an ın herşeyi apaçık söylemediğini düşünürsek bir sürü anlam çıkabilir. ''dinde zorlama yoktur.'' ayetini ele alırsak şöyle bi soru türetebiliriz mesela.
dinde neye zorlama yoktur?
inanmaya mı inandırtmaya mı? yoksa herhangi bir konuda zorlama mı? yoksa her şeye karşı mı?
burda zorlayıcı olmayan din mi? yoksa din insanların zorlayıcı olmaması gerektğini mi söyler?
kuran'a baktığımızda Mekke'de inen ayetlere Mekki, ve Medine'ye Hicret'ten sonra inmiş olanlara ise Medeni ayetler denir. bu iki farklı zamanda indirildiğine inanılan ayetler, yumusaklik ve sertlik, bakimindan birbirlerinden çok farkli ve genellikle çeliskili niteliktelerdir. bu farkliliklar ve bu çeliskilerin nedeni, Muhammed'in Mekke döneminde henüz güçsüz iken, Medîne'ye geçtikten sonra ise giderek güçlenmis olmasindandır. Mekke döneminde iken pek az taraftar toplayabildigi, yâni henüz güçsüz durumda bulundugu için. Kur'ân'a, hösgörülü, yumusak, barisci, ögüt verici (teblig edici) gibi görünümlü âyetler koymustur. Bunlar arasinda:
"Allah'tan baska yalvardiklarina sövmeyin ki onlar da Allah'a sövmesinler." (K. 6 En'am 108)
"Ey Muhmammed !Rabbin isteseydi dunyadakilerin hepsi inanirdi.Hal boyle olunca,insanlar inansinlar diye sen zor mu uyguluyorsun " (Yunus suresi 99.ayet )
''(Ey Muhammed!) Yine de yüz çevirirlerse, artik sana düsen anacak açik bir teblig'dir'' (Nahl, 82)
"Ey Muhammed de ki !ben dinimde ihlasla ile ancak Allaha ibadet ederim.Siz (musrikler) de Allahtan baska istediginize tapin." (Zumer 14 ve 15)
''(Ey Muhammed!) Ayet'lerimiz hakkinda ileri geri konusmaya dalanlari gördügünde, onlar baska bir söze geçinceye kadar onlardan uzak dur'' (En'âma 68),
''Ben de sizin taptiklariniza asla tapacak degilim. Evet siz de benim taptigima tapiyor degilsiniz. Sizin dininiz size, benim dinim banadir'' (Kâfirûn, 6)
''Biz Resûl'leri, sadece müjdeciler ve uyaricilar olarak göndeririz'' (Kehf 56)
"Ey Muhammed, sen ögüt ver, esasen sen sadece bir ögütcüsün . Sen onlara zor kullanacak degilsin" (Gâsiye 22-24)
"Dinde zorlama olmaz" (K. 2 Bakara 256)
''onlar savasmadikça, siz de onlarla savasmayin" (Bakara 191)
Fakat daha sonraki Medine döneminde Kuran'a yerlestirdigi ayet'ler (yani Medeni olan ayet'ler), sertlik ve siddet ifâdesidir:
''Müsrikleri, bulduğunuz yerde öldürün; onları yakalayıp hapsedin; her gözetleme yerinde onları bekleyin. eğer tevbe eder, namaz kılar ve zekat verirlerse yollarını serbest bırakın. '' (Tevbe sûresi, âyet 5)
''Ey Peygamber! Kâfirlere ve münafıklara karşı cihad et, onlara karşı sert davran. Onların varacağı yer cehennemdir.'' (TAHRiM 9)
''allah ve peygamberiyle savaşanların ve yeryüzünde bozgunculuğa uğraşanların cezası öldürülmek veya asılmak yahut çapraz olarak el ve ayakları kesilmek ya da yerlerinden sürülmektir.'' (maide 33)
''onlar kendileri inkar ettikleri gibi, keşki siz de inkar etseniz de eşit olsanız isterler. allah yolunda hicret etmedikçe onlardan dost edinmeyin. eğer yüz çevirirlerse onları tutun, bulduğunuz yerde öldürün. onlardan dost ve yardımcı edinmeyin.'' (nisa:89)
''Allah yolunda savaş. Kendinden başkasından sorumlu değilsin. inananları da teşvik et. Umulur ki Allah, küfre sapanların gücünü kırar. Allah, kuvvetçe daha üstün, cezalandırmada daha güçlüdür.'' (Nisa 84),
"Onlari buldugunuz yerde öldürün, Fitne kalmayip yalniz Allah'in dini ortada kalana kadar onlarla savasin" (Bakara 191-193)
(Kitab ehli'ne yani Yahudilere ve Hiristiyanlara ve Islam'i din edinmeyenlere karsi) boyunlarini büküp kendi elleriyle cizye verene kadar savasin" (Tevbe 29)
bu durum sadece islam'ın yayılışında değil hemen hemen tüm dinlerin otorite olması sürecinde yaşanmıştır. başlarda demokrasi inanç özgürlüğü sloganları altında iktidarı ele geçiren dini sistemler, kendilerini o iktidarda kalıcı kılmak için diğer inanç sistemlerine karşı savaş açmışlardır hep.
dinde zorlama yoktur ayeti, dini müslüman olmayan kişilere söylenmiştir. ama ne yazıkki hep işimize geldiği gibi algıladığımızdan kaynaklanacakki bunuda yanlış yorumlamaktayız. eğer bir kimse ben müslümanım diyorsa ve müslümanlığın getirdiği gereklilikleri yerine getirmiyorsa, onu zorlamak sizin görevinizdir. çünkü onun müslümanlığında bir eksiklik vardır ve siz o eksiklilği gidermek zorundasınız. her koyun kendi bacağından asılır sözü bu bağlamda yanlıştır çünkü allah öbür tarafta sizi sorguya soktuğunda neden bildiklerini diğerlerine anlatmadın, neden kötü işler yapan müslümanları doğru yola sevketmedin diye sizdende hesap soracaktır. dinde zorlama sadece müslüman değilim diyene yoktur.
yanlış yorumlamayla ulaşılan saçma kanıdır. allah islam'a inanmayanlara karşı yapacaklardan bahsediyor diye kendisini zorlanmış hisseden biri aslında tutarsız bir insandır. orada yazanı üzerine alınıyorsan ve bundan sıkıntı duyuyorsan biraz da olsa allah'tan korkuyorsun demektir. ancak bu, kimsenin seni islam'a tabi olmaya ya da onun hükümlerine uymaya zorlayabileceğinin gerekçesi değildir, böyle bir şey olamaz da.
bir din olsun ama kuralı olmasın yine ismi din olsun diyen(benim anladığım kadarıyla) kişilerin görüşüdür. dinde zorlama olmaması hadisesi inanmaya zorlama yoktur şeklindedir. kimse sizi boğazınıza din emri ile bıçak dayamaz. dayayanın kendi eşşekliğidir dinle alakası yoktur. cennet-cehennem yasak haram zart zurt muhabbetinde ise kusura bakmayın ama bir dine inandı iseniz onun elbet kuralları olacak. çünkü din dediğiniz şey sizin ruhunuz ehlilleştirmeye, iyiye yöneltmeye çalışır, bu durumda da bir takım kıstaslar, yasaklar, zorlamalar ve ödüller koyacaktır(dinin ne olduğu önemsiz). zaten insanoğlu kendi başına bir dinin ulaştırmaya çalıştığı mertebeye varabilseydi o zorlamalar olmadan, o zaman din müessesesinin bir anlamı olmazdı dolayısıyla din diye birşey olmazdı zaten.
ha eğer bu kısımlar zor geliyorsa inanmazsınız, sizi hiç bir peygamber gelip sizi azarlamaz(zaten mümkünatı yoktur). Nuh bile kendisinin bir türlü inanılmadığını görünce tanrıya döner isyan eder "beni dinlemiyor sana iman etmiyorlar, zorlayayım mı" deyince hayır yanıtını alır. ha hepsi sular altında kalır, bu imansızlıktan mıdır hayır sapkınlıktandır. bizim aramızdan inanmayanlar su altında kaldı mı hayır, kalanda inananla beraber kaldı canınızı sıkmayın.
kişi eğer inanmak istemiyorsa bu kendi bileceği iştir, başka birşeyi suçlamak gereksiz. açıkçası benim de çok inandığım söylenemez mevcut olan dinlere, hele ki sokak islamına(biliyorum ne tepki çekicem ama böyle kardeşim sokak islamı gerçek islam değil) ya da sokak hristiyanlığına(aynı koşullar geçerli), ama diyemem ki "bunlar beni çok zorladılar aman yeter bırakın peşimi diye, çok sıkıldım inanmıcam işte banane" diye.
benim anladigim kadariyla din degistirmede zorlama yoktur. ama dinin kendisi geregi zorlamasi vardir. yani eger muslumansan namaz kilman dikte edilmektedir. "aa, zorlamayalim seni canim, sen kilmasan da olur" gibi salak mantik kabul edilemez. ama bu zorlama allah ile kul arasinda olmali. sokakta musluman insanlari zorlayacak bir tim'in dolasmasi da bir onceki ornek kadar salakcadir zira.
zorlanma olgusu olmassa sanırım din olmaz.din vazgeçme ve zorlanma anateması üzrine kurulmuştur.zorun ve zorlanmanın sonunda ödül vaad edilmiştidir.
(bkz: ders çalışmak için babanın annenin zorlaması)
dinin kendisinin inanca dayanmasının aslında zor yoluyla mümkün olma durumudur.
Çünkü her din, kendisine inanmayanı bekleyen kötülüklerden bahsetmek zorundadır. inanmak ile bu kötülüklerden kurtulmanın reçetesien sahip olduklarını iddia ederler.
inanmamaya karşılık konulan her şey zorlamadır, zora dayanır. Daha da ilginci zora dayanmak zorundadır. Çünkü bu zor olmasa, inanılacak din kalmazdı.