allaha olan inanç insanları iyiliğe sevk eder. sapkın düşüncelerden arındırır. dindarlık allahın her dediğine harfiyen uymak değildir. ona inanmak ve kötülükten kaçınmaktır. yeri gelir yanlışlar yapar, yeri gelir dara düşer ama her zaman şükreder dindar kişi. dinini kendi içinde yaşar. ateistle bile arkadaşlık eder. kimsenin dini inancını sorgulamaz. allahın verdiği nimetlerin ve onları bulamayanların olduğunun farkındadır. nankörlük etmez hiçbir zaman.
yazarın bahsettiği dinci kesimdir.
3 yaşındaki kıza türban taktırıp kendi sapkın düşüncelerinin herkesde olacağını sanar. onun bunun karısını kızını keser, herkesi aynı kendisi gibi sanar. dini değerler ve kadın bedeni beyninin büyük kısmını oluşturur. başka bir şey düşünemez. kafaları pek çalışmaz. işleri güçleri fitne ve fesattır. dini pazarlamaktan başka bir şey bilmez. din üzerinden geçinir. sürekli dini konuşur. insanlara empoze etmeye ve yargılamaya çalışır onları. hoşgörülü ve temiz kalpli değillerdir.
dininizin felsefesine ve dininiz hakkında olan bilginize göre değişir. ülke olarak cahil bir şekilde 3-5 kişinin yorumladığı dine inanan insanları gördükçe, kimseyi ciddiye alası gelmiyor insanın. lakin, her birey aynı değildir.
Dünya bir ayna gibi herkes ona baktığında kendini görüyor. Sen ruh hastası sadist katil bir yaratıksan ( hayvan demiyorum hayvanlar yiyeceği kadar avlanır o da yaşamak için) kutsal kitaplara bakıp ölüm görüyorsun. Başkası bakıyor erdemli olmayı görüyor başkası çıkıyor bir kerede 4 kadın alsak olur mu diyor.