günümüz türkiye'sinde ne yazık ki dindarlıkla çok fazla içiçe degerlendirilen bir kavram yobazlık.
nasıl mı?
önce arkadaş sohbetlerinde içki içmedigin göze çarpar. neden diye soruldugunda da verdigin cevap karsıyı hiçbir zaman tatmin etmeyecektir. kaza bela annenin kapalı oldugu bir aile fotografına denk geldiginde ise karsının kafasındaki , onu içten içe kemiren o soru işareti bir anda kalkar. yobazsındır artık...
istersen 3 üniversite bitir. 4 kere master yap. hatta hatta 5 tane de dil bilsen, bir 50 lik birayi tokusturan adam kadar olamazsın bazen... yafta cumhuriyetinde salınır durursun damgalı eşek misali... eee, yobazsındır artık...
ülkesine, geçmişine , başörtülü ninesine , namaz kılan ebesine , allaha şükreden dedesine ihanet eden; entel görüneyim derken, entelliğin de insanlğın da içine eden kişilerdir. dindarları sözümona aşağılamaya çalışan başlıklar açarak içlerindeki kini kusarlar.
ezilmişlişliğin bir türlü dışa vurumu olarak düşünüldüğünde hallerine acınası insan grubu olarak tanımlanmalıdırlar. inançları körelmiş belki de hiç olmamış olan bu garipler inanan halka karşı ateş püskürmekte ve karşılığdan korktukları anda da laiklik kavramının çatısı altına sığınmaktadırlar. bu sığınak yanlış bir tercihtir. yobazla dindar arasındaki fark da tam bu noktada ortaya çıkmaktadır. laikliğe gölge düşürmek isteyenler yobazlarken, Allah'a inanan dindar milyonlar da zan altında bırakılmaya çalışılmaktadır nitekim başarısız olunmaktadır,başarısız olunacaktır. *
bu durumu her şeye rağmen akp iktidarının yarattığını düşünüyorum ben. yıllardan beri elde etmek istedikleri iktidar gücüne 2000'lerin hemen başında sahip olunca, bi anda ne yapacaklarını şaşırdılar. ifade etmek, kendi hayat tarzlarını yaşamak konusunda tamamen haklılar ama bunları yaparken toplumun kutuplaşmasını engelleyemediler. ve gerçekten de dinine bağlı, allahtan korkan kesimi bile kendilerinden soğuttular ve sonunda da yobazlar ve elitler gibi bi ayrım oluşmaya başladı ki bu çok berbat bir şey olsa gerek. neye göre yobaz neye göre elit bunun ayrımını yapmak çok zor. zira çok dindar olan bünyelerin bile içinde çok kültürlü, aydın ve kendini ifade etmekte zorlanmayan kişiler var. aynı zamanda dinle falan alakası olmayıpta hayatta neler olup neler bittiğine dahil hiç birşey bilmeyen, çöpe atsanız kimsenin almayacağı insanlarda. derhal bu tür şeyleren kaçınılmalı, net ortamında bile kaçınılmalı yoksa bunun cezasını çekecek olan yine türk gençliği tıpkı 60'lar ve 70'lerdeki gibi.
dikkat dinsel bir tanım geliyor: yüce yaradanında bir hesap günü vardır denilip allah'a havale edilebilecek saygısızlardır.
herşeyi allah'a havale eden yazar sıfatı yemekte var bu işin ucunda ama napalım dinimiz gereği, dinimize küfredeni dinimizin sahibine havale etmekten başka birşey gelmiyor elden. aslında gelirde neyse... dediğim gibi bizler dindan yazarlarız.
bu ülkede aslında kimse dindara yobaz demez çünkü ülkemin vatandaşı dindarla yobaz arasındaki farkı bilir, bunun yanında ülkemizdeki hristiyanı museviyi ayrı görmeyen ırkçılık yapmayan bu halk kendininde inandığı dine bağlı olan insana neden yobaz desin. ama kendini dinci gibi gösteren provakatörler insanımızı birbirine düşürmeye çalıştıklarından bu durumlar ortaya çıkıyor.
Bunu söyleyen saygısızlar, şimdiye kadar kaç fakir evine gitmişlerdir. Kaç ülkeye gidip yardım dağıtmışlardır. Kaç kimsesize sahip çıkmışlardır sorgulamak gerekir. yahudi mantığı ile "çamur at izi kalsın" felsefesini benimsemişlerdir. bu nedenle dindar insanlara yobaz, fundamentalist, köktendinci vs. gibi bir sürü yakıştırma ile güya onlara hakaret ederler. Yaptıkları en iyi iş demogojidir. millet memleket yararına iş yaptıkları vaki değildir. Zaten allah korkuları da olmadığından yetimden yoksuldan çalıp çırptıklarıyla barlarda gazinolarda ömür tüketirler.
