allahın bir an önce akıl ve fikirle donatması gereken insandır. Bir insan bunların arasında ki farkı bilemiyor ve ikisini de aynı kefeye koyma gafletinde bulunuyor ise, dindar muminlerin günahını fena halde alıyor demektir. Hele hele insanlara ulaştırıp fikriyle diğer insanların aklını çeliyor ise o insanın vay haline arkadaşlar.
Bu arada dindar insanın dinle uğraştığını anlayamaz iken dinci insanların gözüne sokarcasına yapar, allahla kendisi arasında olan münasebetini. Bundan pirim yapma cabasındadır.
dindar, dinini saf haliyle yaşayan, ne siyasete ne de başka bir alana sokan, yem etmeyen insandır. kendi dinin gereklerince yaşar, ona göre davranır.
dinciler ise, dini siyasette ve her türlü prim alanlarında kullananlardır. dindar değillerdir hatta islamla çoğunun alakası bile yoktur. tek amaçları para veya namustur. bu namus kategorisine kafasını kapatıp bacağını açan dinci türbanlıları da dahil edebiliriz.
iftira atmaz dindarlar mesela. ne etliye karışırlar ne sütlüye. ama dinciler sürekli bir yaftalama ve karalama çabasıdırlar.
hani iftira en büyük günahtı? müslüman olarak bundan bile birhaberdirler.
islamın hükmetme dini olduğu iddiasıyla açıklanan dinci kavramı esas müslümanlıkmış. bak sen. allah diyerek katliamlar yapan da, linç edenler de mi müslüman lan? allah diyerek yolsuzluk yapanlar mı müslüman? allah allah diyerek gelip allah allah diyerek ülkeyi peşkeş çekenler mi yoksa? lan olum sizin yatacak yeriniz yok.
yere girsin kadın düşmanı, sermaye sevici, katliamcı, gazcı, sömürücü, ahlaksız müslümanlık anlayışınız.
dinci reklamcıdır.. dindarlık üzerinden sakal üzerinden şalvar üzerinden, cübbe üzerinden bazı kesimlere yaranmaya çalışır.. dindar dinini içinde yaşar.. bakın ben çok müslümanım altyazsı geçmez inceden inceye..
dincilerin insanları sömürmesini, dini herşeye alet etmesini anladık, tamam bunların da temizlenmesi gerekir diyen insanın, sadece türkiyeyi dinciler mi sömürüyor ? sorusuna cevap bekleyen insandır.
--spoiler--
Tarihin vicdanında sorgulanması gereken iki önemli unsurdan bahsetmek gerekir. Biri insanlık tarihi boyunca insanlığın tüm değerlerine musallat olmuş bir şer kolu iken, ötekisi, Hakkın rahmet sıfatının aynası olmuş bir bereket damarıdır
Dindar, dini Allaha has kılarak; aracı tanrılar edinmeksizin iman eden iken, dinci; dini Allahın elinden alarak kişilere entegre eden zahmet abidesidir
Yani biri rahmet iken, ötekisi zahmettir.
Dindar, toplumsal değerleri kucaklayarak; bireyselliği geri plana iter. Dinin en büyük düşmanı olan sürü psikozunu reddederek, aydınlanmacılığı öne alır. Dinci ise, sen garışma hocalar bilir edebiyatı eşliğinde; küfür ve riya pazarlamacılığı yapar
Dindar, şekillerden ırak kalarak, iblisin düştüğü şekil bataklığından çıkma gayreti güderken, dinci; özü reddederek şekillere tapınma şizofrenisini üretir ve dayatır. Dindarın anlattığı Muhammed nurlu ve onurludur, dincinin dayattığı Muhammed ise kendi arzularına bağımlıdır.
Dindar, dini ve evrensel dialektiği kavramıştır. O, güzelliklerden huşu duymasını bilendir. Öncelikleri; nüsuklar/şekiller değil, insanlığın selametidir. Bu nedenle dindarın zengin olanına rastlamanız imkansızdır.
Dinci ise, şekillere bağımlıdır, mal biriktirir, servet yığar, talan eder. Bunları meşru kılmak için Peygambere yalan söyletir/uydurma hadis ithal eder.
Dindarın Rabbi, Alemlerin Rabbi olan Allahtır. Dincinin rabbi ise; paradır.
Dindar, emperyalizm Çanakkaleye dayandığında, başı kınalı olarak cepheye koşandır, Dinci ise ingiliz mandasında selamet arayandır.
Gayya Karanlığından Kuran Aydınlığına adlı kitabımda yer alan bir bölümü sizlere aktarayım;
Dindarlık adına putperestlik, islam toplumlarının ve Dünya barışının önündeki en büyük engeldir.
Putperestlik sisteminin bünyesinde filizlenen sömürü dalgasını, dindarlık maskesi giymek sureti ile hayata geçirenlerin mesleğine verilen addır bu. Bu, Emevi sürecinde hortlamış olan kabilecilik ve putçuluğun, islam bünyesinde var olan bir gömlek ile örtülmesidir.
Bu konuda Hamza el-Harici şöyle tarihi bir açılım yapmaktadır;
Muaviye, Hazreti Peygamber tarafından hem kendisi hem de babası lanetlenmiş bir adamdı. Allahın kullarını köle, Müslümanların mallarını saltanat elde etmek için araç, Allahın gönderdiği dini, pusu kurmak acıyla kullandı. Sonra da yok olup gitti. (Cahız; el-Beyan vet-Tebyin, 2/123)
Bu ifade, muhteşem bir tespit olmak ile birlikte, günümüzdeki siyasal islamcılar için tokat niteliğinde bir uyarıdır!
Ebu Süfyan bin Muaviye, babası Hazreti Peygamber ile fiilen savaşmış bir adamın oğludur. Bir çok kaynakta, Resulullahın kendisini lanetlediği ifade edilmektedir.
Esası itibari ile, Kuranda onun düşüncelerinden ötürü onu lanetlemiştir. Şimdi bana diyeceksiniz ki, kendisinden önce vahyedilmiş bir kitap nasıl olur da onu lanetler. Tam olarak şu şekilde;
(BAKARA suresi 89. ayet) Yanlarındakini doğrulamak üzere kendilerine Allah katından bir kitap geldiğinde, daha önce inkâr edenlere karşı zafer isteyip durdukları halde, tanıyıp bildikleri kendilerine gelince, onu inkâr ettiler. Küfre sapanların üstüne olsun Allah'ın laneti!...
Allahın beyanını (Vahyi), kendi çıkar ve amaçları doğrultusunda kullananlar, gerçekleri tahrif ederek, vahyin sistematiğinin içini boşaltanlar ve tüm bunları dünyalık için yapanlar bu cümledendir.
(Gayya Karanlığından Kuran Aydınlığına Ozan Yayıncılık 2010 Sf.164)
Allah elçisinin soyunu kurutarak egemen olanların tamamı, bilfiil islamcılık iddiası içerisinde idi.
Ancak; saray, saltanat, ulema, raiye psikolojisinin seri üretime geçirildiği bu süreç dahilinde; dinci ile dindar arasındaki farklar açığa çıkmıştır
Ülkemizde bugün faaliyette olan güruh dinci güruhudur. Dindarlık; bağımsızlık ve aydınlanmacılığın nişanesi iken, dincilik bu anlamda sömürü ile işbirliği yapma mesleğinin adıdır.
Bu anlamda geniş açılımlar sunma adına hazırladığım ve yakın bir zamanda sizler ile buluşacak olanAbdestli Kapitalizm (Yeşil Burjuvazi) adlı kitabım ile bu odakların titreyeceğini düşünüyorum.
Türkiyede; dincilerin egemenliğine dayanarak, dinin tamamına karşıt hale gelen halkımızın, gerçekleri göreceğini düşünüyorum.
türkiyedeki islamcı şeriatçı hilafetçi osmanlıcı partilerin oy oranlarına bakıldığında matematiksel olarak hiç de bir farkları olmadığı görülebilir. (bkz: kendini kandırma mallığı)
Dinci, sıradan ve dini bilgisi zayıf olan birini ya deist, ya da ateist yapar. Son 22 yıllık süreç, bunun en büyük kanıtıdır. Dindar insanlar da bu konuda kısmen suçludur. çünkü dincilerin sahtekarliklarina gereken tepkiyi gosterememisler, gösterenler de dinci tayfa tarafindan iftiralara maruz bırakılmıştır.
tabii ki farklıdır ama dinci kelimesi tdk'daki tanıma göre yani dini görüşleri yaymak isteyen kimse olarak düşünüldüğünde kötü değil ama google'daki tanıma göre kötü.
dindar en basitinden hırsızlığa karşı olan dinci ise hırsızlığı görüp alkışlayandır. dindar yalan söylemez iftira atmaz dinci yalan söylemeden nefes alamaz herkese iftira atar. dindar fuhuştan kaçar dinci fırsatını bulur ve yakalanmayacağından emin ise affetmez.