her coğrafya, her kültür, her ekonomik, toplumsal, siyasi koşul kendi dindar prototipini yaratır. kime ne diye dindar, dinsiz denildiği sikimde değil o yüzden.
dilan polat gibi insanlar aklanıp salıverilince bukalemun gibi renk değiştirip haysiyetten bahseden meczupların, sanayi sitelerinde binlerce çocuk işçi ölümüne çalıştırılırken gelir adaletsizliği konusunda ahkam kesen audili vaizlerin, kılıçdaroğlu mu, yoksa özgür özel mi daha başarılı diye birbirini parçalayan insanların dindar tanımını ne diye ciddiye alacakmışım ben.