80 darbesinden sonra sözde yüzde 99 u müslüman olan ülkede görülen baskılardı.
özellikle başı kapalı kadınlar kamudan atıldı ve toplum içinde hor görülmeye başlandı.
namaz kılanlara namaz kılmak için yaşın çok genç denilerek yollarına engel konulmaya çalışıldı.
dindar astsubay ve subaylarımız ordudan atıldı. hem de hepsi görevlerine aşık olmalarına rağmen.
tabi ki bu söylediklerimden tutup akp yi savunduğumu düşünenler olacaktır ama ortada bir gerçek var.
dindar insanlar bir zamanlar ezildi bu ülkede kabul etseniz de etmeseniz de.
ve bunun şakirt olmayla, akp li olmayla bir alakası yoktur.
Sözlükteki birçok ozenti ergen geleneklerine bağlı insanları radikal islamci, nurcu sanıyor. bırakın bu işleri.
ben inancı sorgulayan biriyim ama şu gerçek bu ülkede akp iktidarına kadar dindar insanların hayatlarını zindan ettiler.
Şimdi tabii yaşı yetmeyenler var 28 Şubat sürecine şu anki liseliler ya da üniversite bir öğrencileri falan yetisemedi. akp; Kemalist ve Aydın geçinen, asker ile kol kola gezen gruba alternatif olarak geldi. akp illetini başımıza kemalist ve cuntaci zihniyet sardı.
haklı gerçek. insanlar inandıkları için hor görüldü.
Ayrıca su an Türkiye 28 Şubat sürecinden farklı değil sadece baskı yiyen ve uygulayan farklı ama bu içeri giren askerler o yıllarda bcg ile dindarlari az fislemediler.
adaletsiz, vicdansız diktatör bir yapı içerisinde olan prokratif amaç güden kişiler dönemin derin yapısı dahilinde askeri vesayetin çatısı altında işlenen gayrı resmi ve meşru cinayetleri dönemin rejimi tarafından organize edilerek yapılan katliamları bu denli karalamalarla örtbas edemeyeceklerdir. tarih, inançlı olsun yada inançsız işlenen cinayetleri&katliamları ve bunu sırf siyasi düşüncesi için dine mal eden karaktersiz, kişiliksiz insan müsveddesi kişileri af etmeyecektir.
dindarlara her daim reva görülmüş olan muamelenin yansımalarıdır bu baskılar.
maraş katliamı, sivas katliamı vesairelerde; o dönem devletin başındaki insanlar, askerlerle kol kola idilerdi. bu olayların hepsi düzmece, galeyana getirme ve insanları dindarlardan nefret ettirme üzerine kurgulanmış oyunlardı. özellikle bu sivas olaylarında, insanların yanarak değil, içeride bulunan birileri tarafından vurularak öldürüldüğü otopsi raporlarıyla kanıtlanmıştır. oraya o kadar dinciyi sorgusuz sualsiz toplayan da, onlara o mekanı yaktıran da, devletin başındaki insanlardı. neticede işlerini şansa bırakmamış, içeri adamlarını sokup, içerideki insanları vurdurtmuşlardır, ''ola ki yanmazlar, kurtulurlar'' diye. sallamıyorum, gidin adli tıbba bakın bakalım raporlara...
ateistlerin şöyle bir beyanları oluyor: ''biz bu ülkede dinsel kimliğimizi gizlemek zorunda kalıyoruz, toplumsal bir baskı var.''
olması gereken de budur zaten. sen etrafta peygambere, allah'a küfrederek gezeceksin; ''anam babam sana feda olsun ya rasulullah'' diyen insanlar da, ''adamın özgür düşünce, vicdani kanaat ve düşüncesinin yayma hakkı var beyler'' deyip kollarını bağlayarak oturacak, öyle mi? öyle gizlersin kendini işte... ne zamanki kendi ''ateizm cumhuriyeti''ni kurarsın, oradaki müslümanlara baskı yaparsın sen de, hadi canım...
vakit gazetesi beyinliler tarafından ortaya atılan baskılardır.
neymiş karanlık güçler insanları kışkırtmış. lan beni neden kışkırtamıyor bu adamlar? çünkü benim içimde bitmek tükenmek bilmeyen bir kin yok. çünkü ben kendi kızımdan tahrik olacak kadar sapık değilim. çünkü ben insan öldürmenin en büyük günah olduğunu biliyorum.
siz vakit gazetesi okumaya devam edin gençler. anca buna layıksınız özgür iradenizle fikir oluşturmayın kafanızda.
-selam ben istihbarattan ahmet.
+buyur abim nasıl yardmcı olalım?
-şu madımak otelinde gelenleri öldürelim sonra da suçu siz dincilere atalım.
+tabi abi ne demek ama yanmazlarsa siz kurşunlayacaksınız tamam mı?
-ne demek her daim.
