Gayet normal olarak fizik ve mühendislik bölümlerinden ateist çıkma ihtimali yok denecek kadar azdır. Ateizm savunucuları genellikle felsefe bölümlerinden çıktığıda başka bir gerçektir. Hesaptan kitaptan anlamayan felsefeci arkadaş için yaradılış gerçeğini inkar etmek daha kolay olsa da benim gibi bir evin doğalgaz hesabını bir dönem boyunca uğraşarak yapmış bi mühendis için tesadüflere yer olmadığı açık ve net bi şekilde anlaşılmıştır. Kesin ve net olarak eminim ki bu kainat kusursuz harikulade bir tasarımla Allah (c.c) tarafından yaradılmışdır.
felsefeciler kendi felsefeleri saplanmıştır, aykırı görüşleri dinlemez, dinlemek istemezler.
inandıkları görüşler üzerine binalar inşa eder, kendilerini daha çok destekleyecek akıl kırıntıları ararlar.
hangi ateist felsefeci kendini dindar olarak kabulle, dini anlama yolundan hareket etme cesaretine girişebilir.
cesaret bile edemez, dini anlamaya cesaret bile edemez inanmaktan korktuğu için. mistisizm girdaplarında boğulmaktan korkar, akıl girdaplarında boğulur gider. onun kültür dediği, bilgi, bilim dediği kendi dünyasının kabul ettiği doğrulardır. empati yeteneği yitirilmiş kendi beyninin kıvrımlarına delicesine bir aşkla bağlanılmıştır. bu durum insanı doğru bilgiye ulaştırmak bir yana günden güne, günden güne daha çok kendisine odaklı ve saplantılı bir hale getirir. felsefe insanları uyutmak için bir narkozdur, uyuşturucu bir bütündür. akıl hastanesinde yada çeşitli şekillerde mesela egonun ilahlığını ilan etmesiyle sonuçlanır. kanunları yoktur ertesi güm reddedilebilir ve en değerli felsefi görüşler çöpe atılan safsatalardan ibaret kalabilir.
oysa fizik bir mucizedir, her gün insanları daha çok şaşırtmaktadır. insanların doğru kabullerini yıkmakta hakikaten doğruları vermektedir. insanlık ona şekil vermez o insanlığa şekil verir. kanıtlanabilir ve reddedilemez kanunları vardır.
mühendisler,fizikçiler,tıpçılar değerlidir. felsefeciler beş para etmez serseriler.
yani albert einstein bir dehadır hegel ahmak tırlağın biri. edison, tesla bilim insanıdır, bertrand russell kaliteli sohbeti olan ayyaş bir serseri.
bireyin yalnızlığının altını çizen 'dindar mühendis vs ateist felsefeci' isimli film izlenmeye değer.
Filmin konusu şöyle:
Dindar mühendis kadın, ateist felsefeci erkeğe aşık olur.
Aşk, aralarındaki ideolojik gerilimi soğurur ama daha sonra beklenmedik bir gelişme olur... Hangi filmde olmaz ki bu beklenmeyen gelişme. Ateist felsefeci dershanede ders verdiği öğrencilerin beynini yıkamaya çalışırken dindar bir müdür tarafından suç üstü yakalanır.işten kovulma ile tehdit edilen ateist felsefeci ne yapacağını bilemez haldedir. Bu da klasik bir hal: ille de kahraman bir şeyi bilemez halde olur. Beynini yıkanmaktan korumak için istifa etmeyi düşünür.Üstüne üstlük dindar mühendis karısının alış-veriş saplantısı nedeni ile büyüyen kredi kartı borçları onu daha da zor bir dönemece sokar. Filmin sonu ise bu dönemeçte kahramanın neler yaptığını anlatıyor ama bunu yazmama izin vermediler.
bir çok fizikçi ve mucitin de ateist olduğunu bilmeden yapılan karşılaştırmadır. düşünen sorgulayan insan bir tanrı olmadığını iddia edebilir. şu an ne fizik, ne felsefe bir yaradanın olduğunu ispat edememekte. olmadığını da kanıtlamayamışlardır. olduğunu kabul etmekle inanılabilir tanrıya.
