ülkemizdeki cahil ateist argümanlarının bir başka versiyonu olan gerçektir. kendi hayatının değerini ve amacını sıfır kabul ederek yaşayıp gitmek çok fazla bir sorun olmasa da, değer yargılarının neye göre belirleneceği sorusu karşısında 'yha biz de ahlaksız değiliz tamam mı' derinliğinde cevap alındığına defalarca tanık olunmuştur. dünyanın en büyük yalanı olan 'evrensel değerler' saçmalığının hangi evrenden geldiği de ve hangi evreni kapsadığı soruları cevapsızdır. ayrıca bu kişilerin evrensel değer diye kabul ettikleri şeylerin çeşitli dinlerden derlenmiş bir takım yüzeysel yargılar olduğu da göz önüne alınmaz. dünyanın tatlı topraklarında bile insanlar birbirini bu evrensel değerler doğrultusunda keserken ve 'dindarların sahip olmadıkları akıl hastalıkları' türerken, yeryüzünün acımasız topraklarında hırpalanan insanların hayatlarında değer yargılarına bağlı vahşetin belli bir oranda dizginlenebilmesinin nedeninin 'din' denilen şey olduğunun farkına varılması beklenilemez. dinlerin topluma yaydığı vicdani alışkanlıkların bilincinde olamayan memleketimizin cahil ateist sürüsü, ancak 'yha din adına çok katliamlar yapılıyor dünyada' rasyonelliğini yakalayabilmektedir. tabii amerika birleşik devletleri denilen modern katilin dünyada işlediği cinayetleri hangi din adına işlediği sorusu bu tiplerin akıllarının ucundan bile geçmeyebilir. kuzey kore'nin dinsiz diktatörünün saçtığı vahşet kimsenin umurunda olmazken, bizim ateistler on beşinci yüzyılın aydınlanma sloganlarıyla mal mal konuşmaya devam edebilir.
abdest nedir namaz nedir, kuran nedir bilmez kişilerin genellikle yapmaktan zevk aldıkları enteresan tespitlerdendir. demek ki o da öyle mutlu oluyordur. ne diyelim sağlık olsun.
hiçbir dindarın kabul etmediği gerçek, tıpkı akıl hastalarının %94'ünün hasta olmadığını söylemesi gibi.
biri çıkıp benim hayali bir arkadaşım var dese güler geçer, alay ederiz, "sen" deriz, "şizofrensin" dostum. bu hastalığın yaygın halinin din olmadığının aksini kim iddia edebilir peki? her dindarın bir hayali arkadaşı yok mudur?
yaşadığına dair ortada herhangi bir delil bile bulunmayan isa'nın lazarus'u tekrar dirilttiğine, yine yeryüzünde yaşayan bir faninin (muhammed) gökteki ayı ikiye böldüğüne inanan insanların akıl sağlığı ne derece düzgündür?
her dindarın bir hayali arkadaşı, akıl ve mantık dışı olaylara olan bir de inancı vardır.
