Sebebi dinlerin çocuksu ahlak anlayışıdır. Tepede bir baba var, yaramazlık yapmamanı istiyor, kızıyor, tehdit ediyor ama sonuçta o babandır, hem ceviz kırar, hem de birkaç şirinlik (hacca, umreye gitmek, üç beş kuruş sadaka dağıtmak, namaz kılmak, tövbe etmek...) kendini affettireceğini umarsın.
Bu "ahlak" (?!) anlayışında insanın şahsiyetine yer yok, kendisine ve diğer insanlara saygının yeri yok... Böyleleri hep çocuk kalmaya mahkumdur.
Bir de dini baskılar altında ezilmek, başka yerden patlak vermeye sebep olur ki o da genellikle paragözlüktür. Düzgün insani ilişkilerle, bilgiyle, geniş bir dünya görüşüyle doyuramadıkları açlıklarını, parayla ıvır zıvır satın alarak, saygı görmeye çalışarak doyurmaya çalışırlar.
günah insan içindir. dinden kasıt islam ise, her an yükselen insan olma bilincini, iki günü ayni olan ziyandadır. öğretisini barındıran bir dindir. bu sebeple kul hatasız olmayacağı için düzelmeye yonlendirir.
Dindarlardan hırsız olur mu? Neden olmasın,
Ama aslen hırsızların dindar görünmesi olayıdır.
Yakaladığımız hırsız beni salın söz bir daha gelmem buraya demişti, sözüne neden inanalım deyince ben dürüstlük demişti,
Başka bir hırsızı akp hakkında konuşurken duydum, bu hırsızlardan bir bok olmaz diyordu, ne kadar ironik değil mi?
Bu arada himmetle bir yerlere gelip hak edenin açıkta kalması da farklı bir hırsızlıktır.
islam düşmanı kemalistler hedeflerine yine müslümanları oturtmuş durumda.
hırsız atarükçüde olabilir müslümanda olabilir kürt de olabilir çerkez de olabilir. her trlü ideolojinin etnik sınıfın hırsız olabilir. bunu salt islamiye indirip dini karalamak doğru değildir atatürkçüler.
kaldı kuran diyorki hırsızlık yapma yoksa elin kesilir. bundan daha büyük bir yaptırım olabilir mi?
hatta dindarlık, şüpheleri uzaklaştırmak için oldukça geçerli bir kisve de olabilir. bir insanın ne derecede bir takva sahibi olduğunu, imanının derecesini dışardan bakarak anlayamayız.