tayyibin artık asıl niyetini yavaş yavaş uygulamaya koyduğuna işarettir önce milli güvenlik dersi gitsin sonra milli bayramlar yok edilsin sonumuz çok kötü.
yanlış anlaşılmaya müsait başbakan beyanatıdır. açıklanmaya muhtaçtır.
neden müslüman gençlik değil de dindar gençlik? hangi dinin dindarı? islam'ın mı yoksa pensilvanya'daki mastürbasyoncunun kurmayı planladığı badem bıyık dininin mi? hani hıristiyanlarla amentüleri ortak olanlar var ya?
devlet yönetimini kısmen dahi olsa din kurallarına dayandırmak, laiklik ilkesine , dolayısıyla anayasaya karşı suç işlemek anlamına gelir. dindar nesiller yetiştirmek söylemi, milliyetçi nesiller ve komünist nesiller, yani tek tip nesiller yetiştireceklerini söyleyen diktatörlerin söylemlerinden farksızdır. demokrasi, tek tip insan yetiştirmeyi dışlar. ülkemizin tek tip biatçı gençlere değil, pozitif düşünen, bilgili, bilinçli, üstün ahlaklı (dinle sağlanamaz), çağdaş ve özgür gençlere ihtiyacı vardır. türkiye, takiyyeci ve çıkarcı cahillerin ellerinde kalacak olursa, bir daha belini doğrultamaz. bu son antidemokratik çıkış, akp'nin laiklik ve de demokrasi karşıtı eylemlerin odağı olduğunu bir kez daha kanıtlamaktadır. bu tavırlar, aynı zamanda, tipik bir güç sarhoşluğunun dışavurumudur
dindar bir gençlik yetiştirmek istemeyi suç olarak göstermeye çalışan çakma solcularımızın damarına basan bir açıklamadır.
dinsiz , düşünmeyen , cahil , terörist sevdalısı , türk düşmanı , ata muamele çeken (ali g den alıntı) bir gençlik yetiştirmek isteyen çakma solcu olunca sıkıntı yok.
türkan saylan gibi hıristiyan bir toplum yaratmaya çalışınca sıkıntı yok.
ama dindar bir gençlik isteyince ooooooo orada dur öylemi?
bu istele, yine nano saniyelerde türkiye cumhuriyetini parçalayan amipler peydah olacaktır elbette. onlar 60 senedir var.
bu sözü avrupada sarkozy söylese , abd de obama söylese kimse mesele etmez. ama burada olayı hemen iç savaşa döndürmeye hevesli devlet düşmanı şahsiyetler maalesef mevcut.
gayet olağan bir durumdur. kişisel fikridir. 10 senedir kimsenin kafasına silah dayayıp camiye yollamadılar. kimseyi zorlamadılar. hiç kimse de bişi diyemez bu söyleme.
laikliğe dayandırmaya çalışanları 1 saniyede çökerteyim. nerede diyor "devleti din ile yöneteceğiz" diye? element uydurmayalım değil mi?
tayyip erdoğan'ın kendini tamamen belli ettiği sözlerdir. bir gençliği devletin yetiştirdiği, düşüncelerini şekillendirdiği yerlerdeki rejimlere ne ad verildiğini biliyoruz.
(bkz: yaşasın tayyip erdoğan gençliği)
(bkz: yaşasın şakirt gençlik)
ardından tepki gösterenlere "ateist nesil mi yetiştirelim?" gibi tribünlere hitaben bir cevap verilen cümle. çek konuyu öte tarafa, ver coşkuyu, al alkışı.. yine yaptı, yine yapacak, ee durmak yok yola devam değil mi?
mantık, alaka ve doğruluk payı düşünmeksizin, hadi alkışlar erdoğan için. http://www.vidivodo.com/v...a-yanlis-alkis-ntv/524832
başbakanın kullandığı söylemdir. yoruma gelince; herkes istediği gibi bir gençlik yetiştirmek isteyebilir, düşünceyi açıklama ve yayma özgürlüğüne dayanarak bunu dile getirebilir. ama gençlik nasıl isterse öyle yetişir arkadaş. yani kimse için bir sorun yok ortada. isteyen istediğini istediği gibi yetiştirmek ister. gençlikte kimseye bağımlı değil ya; istediği gibi yetişir.
her şeyden önce aydın geçinen fularlı takımının eleştirmesi gereken söylemdir. yıllarca tek tip insan yetiştirmenin faşizm olduğunu belirten bu fularlı takımının maçası başbakanı eleştirmeye yer mi? yemeyeceğini hepimiz biliyoruz. onlar yemek yedikleri kaba pislemezler elbette.
o satılmış fularlı takımının yapamadığını ben yaparım ama çünkü benim pisleyecek bir kabım yok. illa ki tek tip insan yetiştirmek zorunda mıyız? sol iktidar solcu sağ iktidar sağcı insanlar yetiştirmek amacını gütmek mi zorunda? herkesi kendinize benzetmek zorunda mısınız?
dünün mazlumu bugünün zalimi olma yolunda ilerliyor. hep aynı senaryo. tarih tayyip erdoğanlarla dolu. çoğunun sonu hiç iyi olmadı.
dindar olmayı kötü bir şey sananların, islamiyet'e bok atmaya çalışan gözü dönmüş kişilerin lafı istediklere yere çekip eleştirdikleri söz. dindar kelimesi; koyun, terörist, bölücü, atatürk'ü unutmuş, bilinçsiz anlamlarına gelmez. gerçek bir dindar, vatanına milletine bağlı olur, yasadışı işler yapmaz, devleti soymaya kalkışmaz, hak yemez, adam öldürmez, çalmaz, huzursuzluk çıkarmaz, bölücülük yapmaz. önyargıyla yaklaşılması yanlıştır.
2 sene sonraki seçimlerin temel atma törenidir. insanların gözünü boyayıp adalet ve kalkınma partisine evet oyu bastırmak için her türlü şey aklınıza gelebilir.
Tayyip Erdoğan'ın anayasanın bikaç maddesini kombo deldiği, talihsiz ötesi, izah gerektiren konuşmasıdır. En başta bir hükümetin görevi düşüncesine göre bir nesil değildir. Hükümetlerin görevi halka hizmet etmektir. Ikincisi dindar bi nesil yetiştirmek anayasanın 24. Maddesine direkt bi şekilde aykırı düşer.
Beyaz sakal'a not: talihsiz bi şekilde "dinsiz,düşünmeyen" demişsin. Sence birinin bi dini reddetmesi için düşünmesi gerekmez mi? Mantık sınırları içinde hava güzel seni de bekleriz.
çakma solcuların yatay batırış yaparak damladıkları konu.
bir de demezler mi
"cumhuriyet sizden fikri hur, vicdanı hur, irfani hur nesiller ister.
m kemal atatürk"
diye?
yani diyor ki dindar bir nesilin "fikri hur, vicdanı hur, irfani hur olamaz!" nerede demiş bunu atatürk? hani arkasına saklanıyorsun da oradan ateizm reklamı yapıp trübünlere oynuyorsun ya o açıdan bir cevap ver bakalım.
"dindar bir gençlik yetiştirmek istiyoruz. " diyerek "fikri hur, vicdanı hur, irfani hur " nesiller isteğinin neresine taş koyuyor? ben söyleyeyim, o araya sokuşturduğunuz vandal / ateist / hıristiyan / terörist kırması über çakma solcu olan ideal gençlik hesabınıza uyuşmuyor. yani taşı aslında tam gediğine koyuyor. sıkıntı burada.
en komiğine ise şimdi giriyorum. bir de suçmuş. "ırık din dil ayrımı yapmak suçmuş"
yani tayyip erdoğan aslında "dindar bir gençlik yetiştirmek istiyoruz" dememiş de sanki;
"kürtler öcüdür", "hıristiyanları keselim" , "türk olmayan defolsun gitsin" vs... ama bir dakika bunlar chp nin söylemleri. ak parti oldum olası ne din ne ırk ayrımı yapar bilakis bu konularda chp ye de mhp yede fark açmıştır.
boşuna dememiş karl,
"molotof, çakma solcuların afyonudur , postal da vibratörüdür" diye.
tayyip erdoğan'ın söyleyerek açıkça suç işlediği sözdür.
zira ülkemizde hala "kişiler arasında dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım yapmak" suç.
erdoğan'ın sözleri de çok açık bir biçimde ateistleri yererken, muhafazakar tabiriyle, islam dininin sünni mezhebine bağlı koluna mensup olanları ayrıcalıklı bir pozisyona yerleştirdiğini itiraf ediyor. meb'in temel kanunu'nda da "eğitim kurumları dil, ırk, cinsiyet ve din ayırımı gözetilmeksizin herkese açıktır. eğitimde hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz" maddesi yer alıyor.
recep tayyip erdoğan yine gündemi değiştirmek, istediği yöne rotayı kırmak için yeni bir tartışma başlatmıştır. bunun nedenleri dikkatle incelenmelidir. çünkü rastgele söylenecek bir görüş değildir.
düşünmeyen, sorgulamayan, onun söylediği her şeye inanan bir toplum isteyen başbakanın sözüdür.
bilimden, teknolojiden uzak, şeyhlerden, cemaatlerden medet uman bir toplum isteyen bir başbakanın sözüdür.
nasıl bakacağını, yetiştireceğini bilmeyen ailelerin 3 çocuk yapmasını isteyen bir başbakanın sözüdür.
açlıktan ölen bebekler varken nüfus artışıyla övünen bir başbakanın sözüdür.
yumurtayı silah sayan bir başbakanın sözüdür.
onun fikrine karşı fikirde olan insanları muhatap bile almayan, konuşmayan, tartışmayan, hapse attıran bir başbakanın sözüdür.
"taraf olmayan bertaraf olur" diyerek, kendi tarafında olmayanların sesini kesmek isteyen bir başbakanın sözüdür.
kutuplaşmayı yaratan bir başbakanın sözüdür.
başkalarının sözüyle bir yerlere gelmiş, başkalarının dediklerini yapan ve bir gün başkaları istediğinde bulunduğu yeri bırakacağını bilerek yaşayan bir başbakanın sözüdür.
acı olan şey;
insanları hayvanlardan ayıran tek şeyi, düşünmeyi istemeyen birilerinin sesini bu denli yüksek çıkarabildiği bir ülkede, düşünmek istemek, karar vermek istemek, sesini duyurmak, farklı fikirleri kardeşçe tartışmak istemek ama bunun bedelini çok ağır ödeyeceğini bilmektir.