türk polis kurumların geneline bir kanser gibi yayılmış olan, kadrolaşmış olan cemaatçilerin artık 'kendi'lerinden saydıkları polisleri, 'dinsiz' saydıkları türk askerine karşı kışkırtmalarıdır. türk polisi ile türk askeri aynı toprağın çocuklarıdır esasında. burada güzelliği bozan tek şey cemaatçi yapılanma. bu yapılanmanın kumandası da okyanus ötesinde.
darbe ertesinde (28 şubat) polisin elindeki yüksek kalibreli silahları toplayan askeri göz ardı eden önerme. aradan yıllar geçmesine pkk ile mücadelede bir başarı sağlanamadığı için daha geçtiğimiz yıl polisin doğudaki yetkileri teslim edildi ve özel harekatçılar bölgeye sevk edildi (ya da yakın zamanda edilecekti yamulmuyorsam). ayrıca polis mi asker mi ikileminde kalan bir insanın, namlusunu çokça kez halkın iradesine çeviren asker yerine yediği rüşvetlere rağmen polisi seçmesi makuldur.
asıl hedefi nispeten bağımsız ve laik türk devletidir. bu nispette bağımsızlık ve laiklik bile düşmanı rahatsız etmektedir. türkiye tam köle ve tam şeriatçı olmalıdır onlara göre.
