beynin üzerinin örümcek ağı ile kaplı olması sonucu ortaya çıkan durumdur.
sadece ben mi böyle düşünüyorum bilemiyorum fakat, doğumumdan itibaren seçimsiz bir yola sürüklendim. ailem ve yaşadığım çevre bana "bizim gibi olmak zorundasın" gözleri ile baktı. ailemin istediği gibi yetiştirilmek zorunda ve topluma kazandırılmak durumundaydım. "nasıl" ve "neden" sorularını soramadan susturuldum, ya da dövüldüm. sürekli ebeveynlerimden ve toplumdan dini öğretileri benimsememiş, inançsız insanların ahlaksız olduğunu, kötü olduğunu dinledim. sonra ikileme düştüm. "neden ahlak insan'i bir yön kazanamıyor","neden seçilimsiz bir doğumun üzerine kendi örf-adetimi, gelenek ve göreneklerimi, dini inanışlarımı üstün görmek zorundayım","niye yaşıyoruz" gibi sorular sormaya başladım.
senelerce televizyonlarda ve kahvelerde, sorgulamak isteyen, mantık arayan insanların "ahlaksız","dinsiz","komunist" hatta "satanist" olduğunu izledim, işittim.
bilemiyorum bize mi özgü insanoğlunun genel yapısı mı, her zaman akla ve bilime değil çok okuyup çok üfleyene, doğmalara ve metinlere kendimizi yakın hissedişimiz.
gözlerim yaşlı bir şekilde yazımı tamamlarken, işaret parmağım ve yanındaki parmağımın arasına girmiş baş parmağın oluşturduğu şekli, değerli yobaz kardeşlerime göstermek isterim. ağlıyorum. evet ağlıyorum.
bu ülkede bazen bir iki allah kelamı etmekle eşdeğerdir.
sadece ben miyim böyle düşünen bilmiyorum ancak okula başlamamızla birlikte zorla sevdirilmeye çalışılan bir atatürkle tanışmak, onun kahramanlıklarını dinlemek, bir ülkeyi baştan yarattığına inanmak(!), düşmanı denize döküşünü gözümüzde canlandırmaya çalışmak ve giderek tanrılaştırılan bir atatürke sahip olmak. sonrasında peygamber ile doğum tarihlerini, annelerinin isimlerini karıştırmak.
sürekli olarak öğretmenlerinden osmanlı padişahlarının ne denli haysiyetsiz(!), deli oduğunu, sarayda gününü gün ettiğini dinlemek, osmanlıyı yerin dibini sokmak. sonra ikileme düşmek bunlar değil mi bizim atalarımız diye düşünürken, kanınla, canınla, töre-adedinle, kültürünle onlardan izler taşımak, ama sevgi besleyememek.
senelerce televizyonlarında, gazetelerinde nerede dinle hasbel kader ilgili birisi olursa anında yaftalamak, yobaz, gerici, dinci, örümcek kafalı demek.
bilemiyorum bize mi özgü insanoğlunun genel yapısı mı, her zaman çok övülene değil çok dövülene kendimizi yakın hissedişimiz.