dinci iş adamlarının çok para kazanması değildir, son dönemde dini öne çıkararak eskisinden çok daha fazla para kazanan müslüman(!)ların hızlı artışıdır asıl sorun.
tüketicinin "ona kazandıracağıma buna kazandırırım" diye hareket etmesinden doğan bir durumdur. kimi durumlarda buram buram siyaset kokar bu davranış. fakat nihayetinde serbest piyasa ekonomisinde olması normal bir durumdur.
Serbest piyasa ekonomisinin , ülkemizde tekelleşme sonucunu doğurduğunun kanıtıdır. Sorun kişilerin dinci olup para kazanmaları değildir , tekelleşme nedeniyle aldığımız ürünlerle ya yabancı sermayeye ya da yeşil sermayeye katkıda bulunmamızdır. Küçük esnafın, butik mağazaların dev markalarla başa çıkabilmesi için pazarda onlara da eşit imkan sağlanmalıdır. Ancak iktidarlar değiştikçe para kazanan kesimin değişmesi nedeniyle Türkiye de pazarı iktidarlar tarafından desteklenen işadamları yönetir olmuş, serbest piyasa ekonomisinde devletin müdahale etmemesi de bir kandırmacadan öteye gidememiştir.
dinci iş adamlarının dini imanının para olmasından yola çıkın da,
rant mes-eleleri ve de sözüm ona faizsiz kazanç kisvesi altında toplanan büyük miktarda bağışlar ile sömürdükleri bilinçli ve bilinçsiz insan topluklukları sayesinde bu noktaya gelmişlerdir. dindar adam işi değildir tabii, dinci işidir.. ee, anası iştir kişinin söze bakılmaz.
müslüman ya da yahudi her dev grubun belli bir düşünceye mensup olması ve iktidarları kendi tekellerinde kullanmaları sonucu ortaya çıkan durumdur. örneğin ülker ; muhafazakarların gözdesi olan markadır. alış veriş yaparken diğer markalar yerine öncelik bu markaya aittir. hal böyle olunca ülker büyüdükçe büyür.
dindar degil de dinci yanları belki cok para kazanmalarına etki ediyor olabilir. din deyince, lilya'nın meryem ve isa ikonunu fırlatısı gözümün önünden gitmez lilya forever'de. hic duasını eksik etmeyen, namazında niyazında lilya, satılmaktadır zira istegi dısında, erkeklere.