şişman bir diyetisyen ile hastası arasındaki farklar gibidir. şişman bir diyetisyen kendi her haltı yerken, garibim hasta onun kendisine verdiği yasaklar listesine aynen uyar. ***
dindarın aklı kendi inancında ve ibadetindedir, dincinin aklı başkalarının inançsızlığında. Dindar dini asla kalkan yapmaz menfaatlerine dincinin birinci vazifesi dini menfaatlerinde kullanmaktır.
nitelik ve nicelik ayrımını ifşaa eden farklar silsilesidir. dinci, kimin "dindar" olup olmadığının hükmünü verecek kadar kendisini tanrılaştırır; dindar, ait olduğu dini kalbinde yaşar, sesini çıkarmaz.
misal; sözlükteki "müslümanım ben" diye göze batmakta olan bir yazarın esasen ne haltlar yediğini, harama bakmıyorum diyerek haram yiyen bir siyasi partiyi "dindar onlar" diyerek savunuşunu, türbanın gerekliliğine dem vurup bilgisayarında envai çeşit porno biriktirmiş olmasını ya da götünü kurtaran, o dini halen uygulayabilmesini sağlamış atatürk ve silah arkadaşlarına bok atmaya çalışmasını acıyarak izlersiniz.
ama dindar olan bünye, musevi, hıristiyan, müslüman ve hatta ateist ayrımı yapmaz, diğer örnekteki çakma versiyon gibi kendisinden ait olmayan herşeye hakaret etmez, hazım sahibidir. her şeyden öte, dinini orijinalindeki gibi "hoşgörü" çapında yaşar, görür, bilir, gerektiği zaman susar. zıvanadan çıkıp, türlü kelime oyunuyla hakaretvari aksiyonlara kahraman olup salya akıtmaz. çünkü kalben inanmış, sadece inandığı için bunu yaşamaktadır.
mevlana'nın "ne olursan ol gel" sözünü "mevlana islamı anlayamamış" diye yorumlayan aptal dinci versiyonları olduğu gibi onu alkışlayan idrak yoksunu 47 kromozom sahibi dandik yandaşları da vardır.
esas olan, kişinin bildiğini ruhunun derinliklerindeki samimiyetle, sadece inandığı yaratıcıyla yaşamasıdır.
bunu yapmayanları teşhis edip çeşitli şekillerde boş olan şişelerine tıpa takmak hiç de zor değildir ve onlar için mevcut kanı da şu şekildedir;
dinci denen, bir şeyi slogan haline getirendir. dinci, sahip olduğu bu ci eki sayesinde dinden, örneğin islamın içeriğinden yabancılaşıp, uzaklaşarak; sadece ezberlediği ve kendisine dayatılmış olan hal ve tavırlarla yaşar.
şöyle ki;
"inandım" der, neye inandığını bilmeden.
"müslümanım" der, neden müslüman olduğunu, müslümanlığın ne olduğunu bilmeden.
"elhamdülillah" der, neye hamd ettiğini bilmeden...
dindar ise ifadelerinin ne manaya geldiğini bilen ve bunu bilerek ifade edendir.
kısacası dinci, şekilcidir. bir nevi putperesttir.
dindar ise şekillere bağlı kalmaz, tek tanrıya, bilerek ve gönüllü olarak iman eder.
dindar hepimizin etrafındaki, başını örtmek isteyenlerin başörtüsü takıp dini bir simge amaçlı kullanmayandır, büyükannelerimizdir, analarımızdır, bacılarımızdır, dinci ise allah için örtünmekten öte türbanı bir simge olarak kullanıp dini alet edendir.
dindar toplumda önemli kabul edilen makamlarda gözü olmayandır, evinde oturan tarlaya gidip gelen sanayide çalışandır; dinci ise pek çok muhteremin o steril hayatlarına giren, okuyan, çalışan yıllarca kafasında kurduğu o harika mürteci mizansenine uymayandır.
dindar dinini allah sevgisi ve korkusu ile yaşar, dinci ise dinden rant kazanma derdindedir. dindar atatürk sevgisi ile hz. muhammed sevgisini kalbinde birlikte yaşatır, dinci fetullah gülenler, said-i nursi'nin izlediği yola sapmıştır. dindar topçu duasını eder, ibadetini kimseye belli etmeden yapar, dinci topçu yaptığı düğünde fethullah gülen'i manşetlere taşıtır onu eleştiren basına, beni eleştirmeyin allah'ın gücüne gider der.
dindarla dinci arasındaki çizgi maalesef "dini yayma" ekseni değildir, tdk haltetmiş. dinin en önemli emirlerinden biri tebliğdir, yani dinin yayılmasıdır. mütedeyyin yani dindar da dinin emirlerini yerine getirendir.
dinci, din satan karşılığında para, itibar, makam filan alan adamdır.
dindarlar haram yemez. dindar insan ailesini ve yakınlarını düşünür şahsi hırslar için her yol mübahdır anlayış yoktur. dindar insan bu kafir şu değil diye insanları ayırmaz. çünkü allah ile kul arasında girilmeyeceğinin bilincindedir.
bu arada ben bugune kadar içki içmem diyen kişiye ya da oruç tutana 'vay dinci' diye cıkısıldığını görmedim. öyle ki türk insanların çoğu orucunu tutar ve içki içmeyen içene ,içen de içmeyene karışmaz(dı). bu yıllarca böyle süre gelmiş. müslümanlık bir hoşgörü diniyse de bunun böle olması lazım zaten.
dinci insan dindara göre daha çok aktiftir ve hayatını ve yaşam standardını sürekli dine göre değiştirir..
dindar insan ise müslüman olsun,hristiyan olsun dininin gereklerini yapıp oturur yerine, sigarasını içer, yazar olur vs..
ancak yahudilik için geçerli değildir aynı durum..
bir de macyevelli'nin dediği tür vardır.
"dindar görünmek dindar olmaktan daha iyidir."
dindar görünenler tehlikelidir. malı bunlar götürür.
samimi dindarlardan kimseye zarar gelmez.
allah herkesi dini çıkarları için kullananlardan korusun.
dinci sevişirken hakkını verir.
dindar ise elizabeth ile yarenlik eder.
din nedir bilmeyen, özünde de islam nedir bilmeyenlerin yorum yuvası. ne sadece içten sürdüreceğin bir felsefe, ne de haftada bir gün ve on bes dakikalık ibadettir islam. bundan sonrasını da arif olan anlar zaten.