herkesin yaşam biçimi kendinedir. bunun kaliteyle örtüştüğünü kimse söyleyemez. hele ki malayani işlerin kalite olarak görenlerin yapmış oldukları sacma yorumlarla hiç söylememesi gerekir.
bu sekilde zırvalayanların kaliteden ziyade namaz, oruc gibi bir müslümanın yapmakla mükellef olduğu dini görevlerini boş, beleş bir iş olarak gören lakin sevgiliyle cay icmeyi veya dünyevi hayatta ki zevki sefa edilebilecek baska bir malayani işi tercih etmesinden anlıyoruz ki buraya ne yazılsa boyle aklı kıt sığırlar bunu algılayamayacak. belki bir ümittir, yüce rabbim(c.c) büyüktür akıl fikir ihsan eder diye yazıyoruz.
boylesi leşler insanın farklı sekilde dünyaya geldiğine inanıp, tekrar yok olacağını daha sonra kendi ruhlarının baskasına gecerek, ona can vereceğini savunur(bir coğu)** . bu durumda giden ne oluyor? yani yaşıyorsun, içiyorsun, sıçıyorsun eee? ne diye yaşıyorsun? bir amacın yok, allah'a inancın yok, o'nun kitabına, peygamberine inancın yok neye inanc duyuyorsun? madem cehennem korkun yok, cennet'e inancın yok o halde neden dünya hayatında ki kurallara boyun eğerek kendi hayatını kısıtlıyorsun. hayat zor geldi mi sıksana kafana bi tane? kurtul.. ama o göt yok efendiler bunlarda. kendi söylediklerini bi sekilde empoze ettiriyorlar o bos kafalarına. yazık.