din ve şiddet

entry1 galeri0
    2.
  1. en az patates ile köfte kadar iç içe geçmiş, birinin ötekisiz yaşayamaması hatta varlıklarının devamının birbiriyle ilintili olması. din tarihte var olduğundan itibaren beraberinde savaşı ve gözyaşını getirmiştir ve her savaş dünya uygarlığının yüzyıllarca geriye gitmesine sebep olmuştur ve her ne kadar bu geriye gidiş dine değilde aydınlanamamanın ve dinin yanlış yorumlanmasına bağlansada bu sadece dinin şiddet kültürünü kamufle etme çabasıdır.
    hristiyanlığın yayılışı roma da büyük bir iç savaşa sebep olmuştur, akabinde avrupa ortaçağ skolastik karanlığına gömülmüştür yüzyıllar boyu; iç savaşlar, mezhep savaşları, yağmalar, talanlar, tomurcuklanmaya başlayan bilimin boğazına her defasında vurulan neşter, insanlık onurunun ayaklar altına alınması ve uzar gider...
    avrupa çamurda debelenmeye, içine girdiği girdapla uğraşadururken; islamiyet doğuşuyla savaş bayraklarını göndere çekmiş, doğuşu kana bulanan savaşla başlamış ve 18. yy osmanlı son yükselişine kadar istila ve yayılımcılığına kanla mührünü basmıştır. zorla devşirilen, kimliği elinden zorla alınan ve yeni bir kimlikte beyanı istenen bir halklar silsilesi kalmıştır ortada tabi öncesinde de haçlı seferlerinin anadolu ve mezopotamya medeniyetlerini talan eden savaşlarını unutmamak gerekir ki bunlar din kisvesi altında değil bizzat dinin emirleriyle yerine getirilmiştir zira kitaplar dinin yayılması emretmiştir her ne surette olursa olsun ve sonuçları teferruattır sadece inanan ve inandıran için.
    milyonlarca insanın cesetleri üzerinde bir hayalet gibi dolaşarak vardır halen çünkü ihtiyacı olan tek şey kandır. din görevlilerinin höşgörü ve sevgi naraları attğı kitaplarından kin ve nefret kusmakta tanrıları; ve azap, korku, ceza, bela, musibet, gazap, ateş, helak lafları eksik olmaz kelamlarından.
    durum öyle bir hal almakta ki 21 yy dünyasında halen din ve mezhep savaşları yapılmakta bir dinin idda edilen mutlak doğruluğunun sağlanması için yapılmayacak şey yoktur, tıpkı öldürülen masum çocuklarda olduğu gibi ve halen sürmektedir tek bir inanmayan kalana kadar savaşmaya ve öldürmeye devam anlayışı.
    savaşı dayatmayan iman yokmudur vardır aslında ama ne tanrısı vardır, ne peygamberi, ne de kitabı vardır sadece aşığı vardır sevgi ve barış adına kocaman bir aşk ve hastalıklar, musibetler arasında doğmuştur ama yaşamaya direnmektedir biliyor ki yaşamanın bir diğer adı da direnmektir, ve sancılıdır...
    ve bütün bunların gölgesinde, üzerine kan damlayarak yeşersede hümanizm bu din fanatizmi kadar fanatik toplayamamıştır, çünkü özünde insan vardır, insana duyulan saygı ve sevgi vardır, aşk vardır ama malesef kan yoktur içinde hep bir zeytin dalı uzatan kelebek kadar masum elleri vardır ve damarlarında dolaşır kan eline, yüzüne bulaşmamıştır daha.
    8 ...
© 2025 uludağ sözlük