din ve siyasetin koyunlar için olması

entry3 galeri0
    3.
  1. 2.
  2. 1.
  3. durun, hemen celallenmeyin. kimsenin kalbini kırmak için ya da aşağılamak için açmadım başlığı. bir otur bak dinle ne diyorum.

    görüyorsunuz ki çevremizde bize doğru olanı söyleyen bir çok kişi var. sizin ne düşündüğünüz o kişiler için çok da önemi yok. gerek gökten inen kitaplarla gerek yasalarla size toplum içinde nasıl olmanız gerektiğini söylerler. uymadığınızda ya cehenneme ya da hapishaneye gönderilirsiniz.

    siyaset ve din koyun gütmenin insanlar için uyarlanmış halleridir.

    faşizm
    tek atadan gelen insanları ayırma biçimidir, dünya üzerindeki tüm milletler faşist olsaydı dünyada tek bir insan bile kalmazdı. faşizmin düşmanı insanlardır. bu ideolojiyi savunanlar "benim sürüm daha süper bir sürü" diyen koyundan farkı yoktur.

    hümanizm
    dünyayı ele geçirmek isteyen insanların ürünüdür. çizgi film kurmacası gibi oldu şimdi söylediğim ama bir soluklan. tek bayraklı bir dünyayı kimsenin yönetmeyeceğini mi sanıyorsunuz? ulan daha futbol takımı taraftarları birbirini yerken dünyayı tek çatı altında toplamayı düşünmek, saçmadır, ütopyadır.

    demokrasi
    yönetim biçimi değildir ancak şu sıralar çok fazla empoze edilmeye çalışıldığı için açalım; demokrasi "sözde" ezilenlere ezme hakkı tanımaktır, demokrasi insan zekasına edilen bir küfürdür. düşünemeyen insanlar için çok güzel tasarlanmış bir sistemdir. demokraside ezilenler her zaman ezilen olarak kalacaklardır. söylediklerini istediği yerde söyleme hakkına kavuşanlar genelde dinlenmeyecektir. demokrasi kılıftır. halkın sırtını sıvazlarken çaktırmadan pandik atmaktır.

    şeriat
    kadınları yok sayan bir sistemdir. insanlar cehennemle korkutulur, devletin başındaki zamane peygamberinin hareminde keyif çattığı bir sistemdir. Osmanlı bu sistemi asla uygulayamamıştır. şeriat ile yönetilen bir imparatorluğun padişahı harem kurup onlarca kadınla birlikte olmuş, babası dahil tüm kardeşlerini boğdurmuştur ve bu kişiler halife sıfatıyla, mümin sıfatıyla yapmışlardır.

    komünizm
    tüm insanları fakirleştirerek sınıf sistemini ortadan kaldıracağını savunur. evet dürüstçe ve komik bir eşitlik. bu hali bile uygulanamamıştır. Rusya Amerika’dan sonra en büyük kapitalist ülkedir.

    cumhuriyet
    yerinde saymaktır. Türkiye için inönü'den sonrası için geçerlidir. insanlarını bilerek eğitmemiş bir milletin aptal insanlarının seçtiği kişiler başa gelir. aslında sistem şöyledir; seçme hakkı milletinmiş gibi görünür ancak medya elinde çayı ve çekirdeği ile oturan ve tv'den başka bir şey izlemeyen insanlara kimi tavsiye ederse o başa gelir. medya da parayla satın alınır. para kimdeyse o ya da vekili başa geçer. (bkz: fethullah gülen) cem uzan'ın sadece tek bir kanalı kullanarak oluşturduğu kamuoyunu aklınıza getirin.

    tüm bu ideolojileri düşünenlerin tek amacı toplumları daha rahat yaşatmaktı. ilk çıktıklarında böyleydiler ancak bu ideolojileri hiç kimse doğru uygulayamadı. uyguladıysa da uygulayan ölünce sistem çöktü. çünkü en büyük hataları bu denklemin içindeki insan değişkenini sabit almalarıydı.

    keza din de aynı şekildedir. "tanrı yoksa bile insanlar için bir tanrı yaratılmalıdır" demiş voltaire. insanoğlu özünde eziktir, cenin pozisyonundan çıksa da içinde her zaman o pozisyonu saklar ve aidiyet duygusu onu ağlarkenki zamanlarında sarmalar. bir şeye yalvarma ya da yardım isteme konumlarında din ortaya çıkar. insanlar tarih boyu ateşe, suya, güneşe, toprağa, heykellere inanmıştır. hepsi ya sönmüş, ya buharlaşmış, ya batmış ya da yıkılmıştır. sonunda yok olmayan şeyi yani "hiçbir şey"i bulmuşlardır. böylece inandıkları şeyi kendi düşünceleriyle şekillendirilebilir bir forma sokmuş oldular. diğer dinleri araştırmadım ancak kuran tamamen araplar için yazılmış bir kitaptır. muhammed'in azgın arapları firenlemenin tek yolunun daha önce yazılan bir kitabı araplar için uyarlamasıyla mümkün olacağını düşünmüştür. türkler yeni doğmuş kızlarını gömmediler, kadınları orospuluğa yönelmedi, erkekleri erkeklerle sevişmedi ancak nedense müslümanlığı kabul etti. müslümanlıktan önce türkler kadın liderleri varken müslümanlığı kabul ettikten sonra kadınlarını evlere kapattılar, yolda yürürken 3 adım arkasında durmasını söylediler, gözlerine türban takması gereken azgın arapların kadınlarına taktığı türbanı türkler "namus" için taktı. türkçe merhaba diyeni kâfir, arapça selamünaleyküm diyeni "bizden" saydılar.

    şimdi çıkıp size yeni bir din tanıtmayacağım ya da yeni siyasi yollar göstermeyeceğim. ben size bu dünyada kendi fikirleri olan insanların fikirlerinin hep kendinde kalacağı, dünya düzeninin hiçbir zaman iyi gidemeyeceğini ve dünyanın her geçen gün daha boktanlaşacağını söylemeye çalışıyorum. her zaman çobanın kazandığı bir sürüdeyiz. umudu falan olanlar üzülebilir. dünyadaki sivil bilinç var olamaz, olmamıştır. sivil bilinç zaten yönetenler tarafından oluşturulur. tarihte boktan düzeni tamamen değiştirmiş kişiler yine başka bir boktan düzen getirmişlerdir. örnekler çok fazladır. her türlü rengi içinde barındıran ve toplumdaki en küçük topluluklardan biri olan uludağ sözlük çok güzel bir örnektir bu boktan sistemlerin ne kadar boktan olduğuna. birbirimizi sırf düşünceleri için siyasi görüşü ve dini inançları için aşağılıyoruz, ayar vermeye koyuluyoruz. halihazırda savunduğu sistemin de yine insanoğlu için saçma olduğunu bilmeyen kişiler diğer sistemden olanları yermeye girişir. bunlar aslında sadece bkz veren ve uzun metinleri okumayanlara göre elit bir kesim oluyor. en azından bazı konular hakkında konuşabiliyorlar. tv karşısında çayı ile birlikte çekirdek çitleyen çekirdek kafalı ailelere nazaran kendi fikirleri var. o kadar alışmışız ki bize empoze edilen fikirleri uygulamaya namı değer yetenek sizsiniz jürisi bile "eveeeet eveeet eveeet" diye bağıran seyirciler tarafından yönetilmekte. kalitemizi biz belirliyoruz. hiçbir şey yapmayarak. m.ali erbil parasını nasıl harcayacağını şaşırıp kıbrıs’ta kumar oynatanlar bizleriz. çünkü din de siyaset de size sorgulamamayı, olanı kabul etmeyi, zorluklara kendimizi alıştırmayı öğretti.

    sorgulanmayan bir sistemin asil uşakları olarak sonuna kadar savunduğumuz ve aslında bize zarar veren bu sistemlerin içinde birbirimizi boğazlayarak yok olup gidiyoruz. kazananlar tepedekiler.

    bir din adamı hala dünyaya gelme amacımızı "allah'a kulluk etmek" gibi basit bir laf ile açıklıyorsa, ufak bir örnek olarak bir siyasetçi her ay gelen zamlara yılbaşlarında gelen öküz gibi zamlara bir açıklama dahi yapma tenezzülünde bulunmuyorsa bu işte bir iş vardır.

    sürçü lisan ettiysem affola.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük