laikliğin asıl tanımıdır. din sadece devlet yönetiminden değil, eğitimden, sağlıktan, spordan, felsefeden de uzak durmalıdır. din sadece ayinlerde, tapınaklarda ve gönüllerde var olmalıdır.
belirli bir dini değeri kabul etmeyen bireylerce uygulanması hak olandır.
zira bir dini benimsemiş olan kişi, inancını hayatının her noktasında yaşamalıdır. din sadece vicdani kısıtlamalar bütünü değildir, din yaşamın her noktasına nüfuz edecek düzenlemeler barındırır. bir müslümanın eğitimi de, siyaseti de, ibadeti de islamın gerektirdiği gibi olmalıdır.
edit: laiklik, din ve devlet işlerinin ayrılmasıdır. din ve dünya işlerinin birbirinden ayrılması sekülerizm'in tanımıdır.
laikliğin götünden anlaşılmış seklidir. Avrupanın protestanlıktan sonra kabul ettiği akılcılığın özentisidir.
Bireyler eğer hayatlarından dini tasfiye etmek istiyorsa onlara bu ortam sunulmalıdır. Veya "toplumun çogunluğu hristiyanken müslümanalarında özgürce ibadet ve inanç hürriyetinin sağlanması gerekir" demektir.
Yoksa bir müslüman hayatının tamamını dine göre şekillendirir. Bu hayatın her alanina nüfuz eder. Ve esas laiklik dine göre hayatını şekillendirmek isteyenlere bu özgürlüğün saglanmasıdır.