ilkokul aksaniyla laiklik tanimi olan din ve devlet islerinin birbirinden ayrilmasi anlayisinin yerini daha totaliter bir yapiya birakarak dini ve dunyevi unsurlarin giderek birbirlerine yakinsamasi ve netice olarak iki ayri tutulmasi gereken kutubun kendi ozlerini inkar edercesine tek noktaya indirgenmesi olsa gerek.
isin bir de politik yani var tabii, ornegin turkiye sartlarinda dusunursek, diyanet isleri baskanligi bir devlet kurumudur. ve bu kurumun calisanlari devlet memuru statusundedir. ve olmasi gerekenden ziyade, diyanet isleri yalnizca islamiyetin isleyisiyle ilgilenmektedir.
kainatta bir zerrenin dahi levhi mahfuzda kayıtlı olduğu halin dışında bulunamayacağına inanan biriyim, din işleri ile devlet işlerinin ayrı olmasını nasıl kabul edeyim.. *
din ve devlet işlerinin birbiriyle birleşmesi ya da ayrı yürümesi hiç bir şeyi değiştirmez.
asıl laiklik, bilim ve din işlerinin birbirinden ayrı tutulmasıdır. din, bilimin tıkandığı yerlerde cevap olabilecek şeyler barındırdığından bilimin önünü keser.
ama devlette bu söz konusu değildir. laikliği yanlış anlamış bir ülkede yaşıyor ve yıllarca bu salak rejimin mağdur ettikleri için mücadele veriyoruz...
