bugün

din insanları bilime yönlendirmiştir. bizler bilime yönlenirken, aslında dinin yine bize emrettiklerinden birini gerçekleştirmekteyiz. asıl sorun şudur; size emredilen bir olguyu tümleyip, emredeni nasıl yok sayacaksınız? veya işte kağıt kalem; dini çökert görelim.
vakt-i zamanında avrupada birbirine düşman olan iki unsurdur. kilise dogmatik düşüncelerine karşı gelen aydınları diri diri yakmış veyahut derilerini yüzdürmüştür ve öyle bir duruma gelmiştir ki aydınlar illuminati adı altında bir topluluk dahi kurmuşlar ve din karşıtı olaylar gerçekleştirmişlerdir. melekler ve şeytanlar adlı kitabı okuyanlar veya filmi izleyenler zamanında olan olayları anlayabilir.
not :araştırma kaynağı wikipedia dır kitabı okumuşta gelmiş diyen şakirtlere duyurulur.
2 gram dini bilgisiyle, olur olmaz bütün bilimsel verilere haldır huldur karşı çıkan muhteremler yok mu? onların hastasıyım, hepsini çok seviyorum. ne içtiyseniz, aynısından istiyorum!
biri sürekli ilerlerken diğeri sayıklamaya devam eder. görsel
"tanrı zar atmaz" Albert Einstein. konuyu özetleyen cümle..
karıştırılmaması gerekendir.
eğer önyargılardan arınmış şekilde bakılırsa birbirini tamamlar.
Vatikanın dünyanın döndüğünü 1982 yılında kabul etmesi ikisi arasındaki ilişkiyi net olarak yansıtmaktadır.
hiç alakası olmayan iki olgudur. biri insanlığın merakına elle tutulur sonuçlar ile cevap verirken diğeri tıkandığı yerde allah öyle yaptı demekle kalır. ayrıca bilimsel bir buluş için (özellikle islamda) bu zaten kitapta yazıyordu diyenler vardır onları geçelim.
Birbiri ile ilgilenmeyen, desteklemeyen ve de çatışmayan iki olgu.

Her iki görüşün de savunucularının yaptığı hata, dini metinlerin asıl anlatmak istediği basit anlamı bırakıp, ya yüceltmek ya da çürütmek adına zorlama yorumlarla farklı anlamlar aramalarıdır.

Dini metinlerin derdi hiçbir zaman bilinmeyen bir şeyi keşfettirmek veya bilimsel bir sırrı öğretmek olmamıştır. Tam aksine doğayla ilgili bilinen ve görülen şeylere dikkat çekip * bu görülenin yaratıcısını insanlara tanıtmaktır.

Misal, güneşin belli bir çizgide akıp gittiğini belirten ayet, güneşin dünya etrafında döndüğünü veya güneşin samanyolu galaksisinde bir yörüngeye sahip olduğunu değil, görülen bu düzenin bir yaratıcıya kanıt olduğunu anlatır. Bunların tesadüf eseri değil, bir yaratıcının eseri olduğunu anlatır. Diğer bilim-din uyumu / uyumsuzluğu na kanıt olarak gösterilen bütün ayetler de aynı şeyi anlatır.
(bkz: teoloji)
tarih boyunca birbirlerine düşman olmuşlardır. illüminati'ye kadar.
esasında din bilim bir biri ile paralel gider. fakat bazı ateist olan din adamları ısrarla tanrının varlığını yok kabul ettikleri için her şeyi madde ile yorumlamaya çalışırlar. ve yine bundan dolayıdır ki bilim belli bir noktaya kadar gider ve tıkanmak zorunda kalır.
biri akılcıdır,ispatlı diğeri sezgici ,görecelidir.
ikiside birbirinden ayrıdır ve karistirilmasindan dolayi bugun insanlik bu sacma sapan vahim durum icerisindedir. Bi bitmediniz
Dinler bilimle kıyaslandığında nerden baksan bir kaç milyon yıl daha eskidir. Bu sepepten bilimlerin anlam veremediği pek çok şey dinler tarafından yorumlanabiliyor. Bir de bilim denince akla batı felsefesi temelli din gelir. Biraz farklıdır. Bilimi hakim olan zihniyetten ayıramazsınız. Eğer bilim doğu'nun elinde olsa idi çok daha farklı şeyleri tartışıyor olabilirdik.
Sen dine siginip bilimi hiçe sayiyorsan olmaz bilime Sığınip dini hiçe sayiyorsan oda olmaz eşit olmalıdır.

(bkz: mustafa kemal atatürk)
(bkz: Hazreti Ali)
(img:#805592)
birbiriyle içiçe olan düşünce ve madde dünyalarıdır.
din her zaman galiptir bu savaşta. çünkü gayet mantıklı olan şeyleri savunur. bilimse insanın hayvandan geldiğini savunarak insanlık onurunu aşağılar. dinde insan merkezli bir dünya varken bilimde insan saçma sapan bir hal alarak doğanın bir parçası olur. hiçbir özel tarafı kalmaz. din ise insanın diğer mahluklardan daha kutsal olduğunu söyler.
dinimiz bilimle çatışmaz

"bu, meselenin bir diğer yanı da şudur: ülkemizde ilmî ve teknik kalkınmaya hizmet etmesi gerekenler, üniversitelerin din ve inanç değil, bilim yeri olduğunu söyleyerek başörtüsüne karşı çıkıyorlar. ne yazık ki bunu, bilimi en öne alan insanlar yapıyorlar. galiba, nasıl bir tenakuz ve çarpıklık ortaya koyduklarının farkına varamıyorlar. batı'da uzun süren çatışmalar sonunda din ile bilimin arası ayrılmış; descartes çıkmış, buraya kadar bilimin, şuraya kadar da dinin sahasıdır demiş. bugün üniversitelerimizde benimsenen de bu. gerçi böyle bir ayrılık, müslümanlar olarak bizim inanç sistemimizde de, ilme bakışımızda da, tarihimizde de yoktur. ilim ve din, bizde aynı manânın iki farklı ifadesinden ibarettir. biri zihnin, diğeri kalbin ışığı olarak görülmüştür. bu sebeple bizim, batı'da rönesans'ın ve ilimlerin gelişmesine zemin teşkil eden, bu gelişmeye dinamikler sağlayan muhteşem bir ilim tarihimiz vardır. ibn-i sina, zehravî, birunî, harizmî, ibn heysem gibi bu tarihi dolduran on binlerce ilim adamı, hem çok iyi dindardı, pek çoğu da sufi idi. din ve ilim, bizim tarihimizde birbiriyle iç içe yer aldı, hiçbir zaman çatışır görülmedi. dolayısıyla, bir insan, dindar ise, dine bağlı ise, başını örtüyorsa, bu insan ilim yapamaz, ilim insanı olamaz demek; üniversitelerde başörtüsü takmayı üniversitelerin ilim yuvaları olmasına aykırı görmek, bir ilim adamına asla yakışmayan bir tavırdır. kaldı ki, hepimiz biliyoruz, galileo da newton da, laplace da ve daha pek çokları da dine karşı değillerdi; hattâ içlerinden bazıları ciddi derecede dindardı. eddington'u nereye korsunuz? dindar olmakla ilim yapmayı birbirinden ayrı mütâlaa ederseniz, ilim âleminin başının taçlarından olan einstein'e da muhalefette bulunmuş, din ile ilimden birini kör, diğerini topal yapmış olursunuz."

fethullah gülen - vuslat muştusu kitabından.
"dinimiz bilimle catismaz"dan sonrasini okumadim.
Dan Brown'un ilk kitabı olan da vinci'nin şifresinden sonra uzun bir aradan sonra melekler ve şeytanlar kitabını okudum. Aslında konular üst üste gelince konular daha iyi oturuyor. Cübbeli Ahmet'in satranç konusunda yapmış olduğu açıklamadan sonra dinin bilime, bilimin dine bakış açısında çok farklı görüşlerin olduğu açık. ikinci kitapta illuminati örgütünün Vatikan'dan intikam almak için giriştiği mücadeleyi konu alıyor. Çünkü kilise zamanında bilim adamlarını öldürmüş, bilimi engellemiştir. Bilim adamları da yıllardan beri gizli bir oluşumla kiliseden intikamını yıllar sonra alacaktır kitaba göre.
ilişkileri şöyledir aşağı yukarı.

Bilim interneti, sosyal medyayı, video cihazlarını icad etmeye uğraşır, başarır.

Dine ise internetten kafa kesme videolarını sosyal medyaya yüklemek kalır.
islam dinine göre bilim öğrenmek-öğretmek-geliştirmek sünnettir.