Kafasında takke, elinde tespihle dolanan esnafların neredeyse tamamı.
Bunlardan birisiyle yaşadığım bir olayı kısaca anlatayım:
Yatağıma yatmış yavaş yavaş uykuya geçiş yaptığım o tatlı anı yaşamaktayken telefonum çalmaya başladı. Yorucu bir gün geçirmiştim ve açmadım. Sonra tekrar çalmaya başladı, bu sefer cevapladım. Karşıdaki 'hocam oğlumun dişi ağrıyor, biz muayenehanenin önündeyiz seni bekliyoruz' dedi. Dikkat: 'kusura bakmayın rahatsız ediyoruz, lütfen' falan yok, direk 'bekliyoruz' diyor, yani kalk gel bizi fazla bekletme diyor. Haliyle bu tavırdan hiç hoşlanmadım ve 'beğefendi şu an yatıyorum, ben size ilaç söyleyeyim eczaneden alın, yarın gelin' dedim ama öyle ısrar etti ki bir anda 'tamam' deyiverdim. Gidip çocuğu muayene ettim ama adamda bir tavırlar var ki insan karşısında tedirgin oluyor 'lan bir hata etmeyeyim yoksa beni azarlayacak' gibi bir düşünceye kapılıyor. Konuşmaları emir verir gibi 'hoca ne gerekiyorsa yap, şöyle yap, böyle et...' gibi. Olabildiğince sakin bir şekilde 'beyefendi bu dişe ampütasyon denilen bir tedavi yapılmalı' dedim, 'iyi ne gerekiyorsa yap' dedi. 'Yalnız bu tedavinin ücreti 60tl'dir' dedim. Normalde o kadar almıyorum ama gece sıcak yatağımı bırakıp gelmişim pe.evengin birinin küstahlığını çekiyorum ya dedim al sana tedavi. Bu kendi kendine söylenmeye başladı, çocuğu ünitten kaldırıp dışarıya çıktı, arabasına binip gitti, tek kelime etmeden... beni aradığı numaradan aradım diyalog şöyle:
ben- hayırdır beğefendi?
Pzvnk- hoca senin tavırların hoşuma gitmedi. Bana paradan bahsediyorsun.
Ben- ben her işlemden önce ücreti söylerim, bu işin normali budur.
Pzvnk- böyle müslümanlık olmaz...
Ben- kalplerdekini yalnız allah bilir, cahil cahil konuşma. bana müslümanlıktan bahsedecek adam değilsin altından kalkamazsın. Kafana takkeyi taktın diye kendini bir şey mi sandın?
Pzvnk- çocuğun dişi ağrıyor sen para konuşuyorsun ayıp değil mi?
ben- he gardaş, bu saatte senin için kalkıp geleyim bir de bedavaya çalışayım. Oldu, başka arzunuz?
pzvnk: hoca bekle geliyorum.
Ben- yavaş gel saçın başın dağılmasın.
Sonra bekledim bekledim gelmedi. Çevre esnaf arkadaşlara ertesi gün sorduğumda onun da esnaf olduğunu öğrendim. Bu dindar görünüşüyle iş yapan, para kazanan karaktersizin tekiydi işte. Öyle alışmış ya, çok dindar olduğu için herkes ona hürmet gösterecek, herkes ona itaat edecek. Hass.. ordan. Hakkımı helal etmiyorum, bakalım kim zararlı çıkacak...
işte bu din tüccarı parazitler her konuda böyledir. Vatandaşın diyanetin izzetine karşı muhabbetini sömürürler, allah'ın dinini şahsi çıkar ve kazanç aracından başka bir şey olarak görmezler. Bu pislikler yüzünden dinimize dil uzatanlar da ayrıca başa bela olur.
Bol palavra, hurafe ve yalanla rahatça sermaye oluşturulabilecek bir ticaret şekli.
Tek yapmanız gereken; dini oluşturan asıl kitabı (kutsal kitabı) müşterilerinize okutmamak, okusalar da anlamayacaklarını aşılamak. O saatten SOnra her türlü palavrayı dinin öğesi diye kolayca yutturabilirsiniz. iyi bir hayal gücünüz varsa gazete, dergi, dernek derken kısa vadede holdingleşebilirsiniz.
çok kazançlı tüccarlıktır. hem dindarlardan oy toplarsın, hem de topladığın oylar sayesinde edindiğin güçle abd'yi hoşnut eder, komşu ülkelere demokrasi getirmesine yardım edersin.
