imam hatip lisesi'nde, eğitimine devam edip de ileride din sektörünün, saygın iş adamları olmaya niyetli gençlere verilecek tavsiyelerdir.
1) nüfûs kaydınızı erzurum'a aldırın.
bununla ilgili yaşayacağınız en ufak bir tereddüt, kariyerinizin ileriki basamaklarında mutlak surette karşınıza çıkacaktır. cemalettin kaplan ve fetullah gülen isimlerinin marka değeri olarak bugünkü kur üzerinden ederlerini hesaplamanız, bu gerekliliği anlamak için yerinde bir araştırma olacaktır.
2) din ile ilgili kendinizce bir yorumlama getirin.
dini konularda kendi yorumlamanızı, çıkarımlarınızı yapmaktan çekinmeyin ve insanların buna inanması için de önce yakın çevrenizden başlayarak hiyerarşik büyümesini iyi hesapladığınız bir cemaat oluşturun kendinize. bu konuda, mekruha, haram, helâle, mekruh diyerek prim yapmanız mümkün. lâkin tek sakıncası bunu yaptığınız anda varolan "şirk" tehlikesidir. çok kurcalamamaya özen gösterin...
3) gerekirse kur'an okuduğunuzdan çok faklı âlimlerin, farklı dini yazılarını okuyun. ve okuduklarınız sanki "yepyeni" bir şeymiş gibi insanlara da bunu dayatınız.
4) ipleri, ne kadar erken elinize alırsanız o kadar iyidir. bu sebeple kendinize kullanabileceğiniz "okul", "yurt", "dershane" gibi bir taşeron bulun. bu konudaki şahsi tavsiyem kreştir. ve hatta elinizdeyse bir de gebelik üzerine tıbbi eğitimler veren bir özel eğitim kurumu edinin. bu şekilde kendi düşüncenizi tâ ana karnında empoze etmeye başlayacak, kreşte bu eyleme devam edecek ve sonrasında da çocukken, yerleştirdiğiniz tohumlar ağaç ne kadar büyürse o kadar teessirli olacaktır. bu konuda da nur cemaati'ni inceleyebilir, dershaneler, kolejler ve özel üniversite ile bu işleyiş hakkında fikir sahibi olabilirsiniz.
5) belli bir mertebeye geldikten sonra "asıl müridleriniz için" mutlak surette ulaşılmaz olmanız gerekecektir.
bu konuda da yüzünüzü, zaten müslüman olan doğuya veya çiğ balık yiyen uzak doğuya değil, ilericiliğin ve çağdaşlığın temsili olan batıya dönün.
misal cemalettin kaplan hocanın yaptığı gibi almanya'ya,
veya fetullah gülen hoca efendinin yaptığı gibi(ki ben de olsam öyle yapardım daha ulaşılmaz bir intibah oluşsun diye) amerika'ya gidip oralarda yaşayabilirsiniz. ama bu konuda da "daha mübarek" ve "daha ulaşılmaz" olmanız gerekecektir. bu konuda benim şahsi tavsiyem miami sahillerindeki çıtırları, hak'kın dinine davet etmeniz ve müslümanlaştırmanız yönündedir.
6) ömrünüzün geri kalanında da türkiye'ye kolay kolay gelmemeniz "gavur ellerinde bile benim inançlarıma daha çok saygı duyuluyor. inançlarımı daha rahat yaşıyorum." mesajı vermeniz gerekecektir. bu sebepten mümkünse evlenmeyin.
7) kendinizi acındırın.
ağlar mısınız, bir afro amerikan tarafından tecavüze mi uğrarsınız, bir yadudi tarafından tokatlanır mısınız yoksa ki toplumu geri götürecek irticai eylemler için militan yetiştirip de kendinizi mahkûm mu ettirirsiniz bilemem ama kendinizi acındıracağınız bir husus olsun. insanlar size acırlarsa verirler bir şeylerini. eğer size acımazlarsa, köhne bir köy camiinde imamlık yaparak geçer ömrünüz. biraz acırlarsa şehir merkezinde bir cami imamı olur ve ek iş olarak da emlakçılık, müteahhitlik falan yapabilirsiniz. ama size acımaları, neredeyse bu tavsiyeler arasında olmaz ise olmazımızdır.
her kamera gördüğünüzde ağlamak, sanırım ki işe yarayabilir. en son yarıyordu yani...
