Kitaplara, peygamberlere ve yaraticiya inanmiyor olabilirsin buna ragmen dort dortluk, herkesin sevip saydigi, durust, kimsenin hakkini yemeyen biri olabilirsin. Yani evet din olmadan ahlak olur.
bir aralar bayağı kafa yorduğum mevzu. yani nereden baksanız şöyle bir yarım saat düşünmüştüm bu konuda.* şaka bir yana ciddi kafa yormuştum bu konuya. sonra geçen sene, iyi kalpli olduğunu düşündüğüm, hayvansever bir dostum ateist olduğunu söyledi. çok yadırgamadım ama bir anda bu mevzu aklıma geldi. arkadaşıma bir yaratıcıya inanmamasına rağmen neden iyilik yaptığını sordum. saçma bir soru gibi gelebilir ama bana göre değil. çünkü açıkçası beni pek çok ufak kötülükler yapmaktan alıkoyan tek şey aslında din. yani özümde o kadar yardım sever, o kadar "iyi" bir insan değilim belki de. ya da sadece insanlara o kadar güvenim yok diyelim.
arkadaşımın cevabı şu oldu; "iyilik yap, çöpe at kanka". dolayısıyla evet, din olmadan ahlak olabilir. ama bunu toplumsal anlamda ne kadar iyi uygulayabileceğimiz konusu çok tartışmalı. bu konuda klasik argüman şudur: "halkının çoğu inançsız olan ülkelerde suç oranı düşük seviyelerde iken..." bu argüman bence bu konuya ışık tutmaktan çok uzaktır. her şey bir tarafa, suç işlemekle ahlak arasında doğrudan bir ilişki olduğu söylenemez. bir insan hiç bir suç işlemeden de ahlaksız olabilir. bunu da geçin, o ülkelerdeki insanlar ahlaklı oldukları için mi suç işlemiyorlar; yoksa sırf hapse girmekten veya yasalarla başlarının derde girmesinden korktukları için mi suç işlemiyorlar?
kısacası üzerinde uzun uzun düşünülebilecek konudur.
uhrevi dinler olmadan da ahlak inşa edilebilir, japon halkı buna en iyi örnektir.
ağırlıklı olarak şintoizm adını verdikleri doğaya, ölülere ve put olarak kabul ettikleri yüzlerce şeye tapmalarına rağmen yeryüzündeki en ahlaklı halk japon halkıdır.
din kural ve kaideleri insanların ahlak yapısında çok etkili olsaydı şu an saymaya midemin kaldırmadığı pek çok olay arap yarımadasında, körfez ülkelerinde ve türkiye de gerçekleşemezdi.
Kime göre neye göre ahlak kuralı? Neyse bizim ''evrensel''(hırsızlık yap-ma,çal-ma,öldür-me,yaşlıya yardım et vs) kurallara göre yazayım...
Bir ateist için soyut olan her şey saçmadır.Ahlak kurallarının herhangi bir dayanağının olmaması sebebiyle ahlak, bir ateist için bir anlam ifade etmeyebilir.Paşa gönlü isterse uyabilir,ancak uyma gibi bir zorunluluğu kendisinde hissetmez.
Dinlerde ahlak zorunludur.Bu ahlakın kaynağı ise bizzat tanrıdır.Tanrıya inanan herkes bu kurallara uymak zorundadır.Bu yüzden bir ateist ahlaksız olabilir; ancak hem tanrıya inanan hem ahlaksız bir insan olamaz.
ahlak korkuyla harmanlanmadıkça zırvadan başka bir şey değildir. ahlak kurallarının çoğunu düzenleyen dini korkulardır. mesela bir insan adam öldürme aşamasına geldiğinde yasal mahkumiyetten çok dini korkularla kendine engel olabilir. burdan çıkan sonuç şu fazla özgürlük sapıttırır.
--spoiler--
Deprem gününden bu yana Japonlar, 48 milyon dolardan fazla nakit parayı ve içlerinde toplam olarak 30 milyon dolar para bulunan binlerce kasayı yetkililere teslim etti. Böylece, deprem ve ardından gelen tsunamide kaybedilen 78 milyon dolar felaket mağdurlarına iade edilebilecek.
--spoiler--
Müslümanlığı kimseye bırakmayan yurdum insanı.
--spoiler--
17 Ağustos depreminde Yalova'da bir erin enkazda bulup gömdüğü 300 bin doları bir yarbay ile emekli astsubay paylaştı. Deprem yağmasını yarbayın servetindeki artış ortaya çıkardı.
--spoiler--
Bunlar münferit birer örnektir.
Genel bir kanı edinmek için ise deprem sonrası japonyada yaşananlarla ülkemizde yaşananlara bakmak yeterlidir.
şimdi Dinin ahlaka etkisi açısından kendimize şu soruyu soralım;
yeri geldiğinde olayı abartıp dünyanın en büyük seks organizasyonunu düzenleyen japonlar mı ahlaklı, yoksa dini diyaneti kimseye bırakmayan islam ahlak ve faziletiyle yoğrulmuş bizler mi?
ahlak olmadan din olduğuna göre, ki %99'u müslüman olan ülkede tecavüz edilmeyen canlı cansız varlık kalmadı neredeyse, din olmadan ahlaklı olmakta pek ala mümkün.
ahlak, kişilerin kendi içlerinde, kendilerine göre şekillendirdikleri ve yaşadıklari bir şeydir.
yazılı kuramlara ve kitaplara sığabilecek, onlarla açıklanabilecek ölçüde bir şey değildir.
elbette olur. çevremizde din inancına sahip olmayıp karakteri çok düzgün insanlar buna örnek olarak verilebilir. din sadece yol gösterir, bunu kullanıp kullanmamak kişinin kendi seçimi ve yoludur. günümüzde dini kullanarak can yakan insanlar olduğunu görüyoruz o yüzden din olmadan ahlak pekala olabilir diyebiliriz.
ahlak dinin ürünüdür. ahlak, sorumluluk duygusundan doğmuştur. bir tanrıya hesap verme korkusuna dayanır. ateizmin hiçbir ahlaki, etik anlayışı yoktur. ahlaklı olduğunu iddia eden ateist arkadaşlar yaşadıkları toplumdaki ahlak anlayışını taklit eden insanlardır.
iyi-kötü, ahlak, hukuk gibi kavramlar dinden doğmuştur. dinden doğan kavramları taklidi olarak kullanıp, tarihi ve hakiki olanı inkar edenlere acıyorum. ahlak, dinin ürünlerinden bir tanesidir. ahlak ateizmin ürünü değildir. yapay bir ortam oluşturulsa ve buraya tamamen ateizmle hareket eden bir insan yerleştirilse evrensel manada hiçbir ahlaki yönü olmazdı. şuanki dünyada yaşayan hiçbir insana ya da hiçbir insana göre ahlaki yönü olmazdı; çünkü ateizmin ödev algısı ya da sorumluluk anlayışı yoktur.