inananın ahlaklı olduğuna inandıkça yanıltacak tek olgu.
çünki ahlaksızlık her dinde, her coğrafyada, her an yaşanmaktadır ve değişmez. aksini iddia edenin sistem 4-5-6'lık kupon doldurarak, inandığı dinin geçmiş maçlarına ve bugünkü formuna bakarsa 1'de kaldığını görecektir.
aslında din; reform-rönasans öncesi, zamanın yönetici gruplarının hakim olduğu toplumları yönetmek amaçlı belli kurallar bütünüdür.
ama insanoğlnun beyin rahatsızlığı olan korkunun bilimsel çözümü bulunamadığı için ilk cümlede zikrettiğimiz ahlak dindir yada din ahlaktır sanılmaktadır. doğru olan 3. şıkkı işaretlemek için tekamül şart.
Kişiye göre değişmemesi gereken şeydir.farklı anlamalar olsada bir bütündür.Gazaliye göre ufak bir cocuğun imanı taklidi yetişkinin ki de taklidi iman olabilir fakat ,akledebilme yetisi kazandıktan sonra tahkiki olması gereken şeydir .Din kitlelerin afyonudur sözü kulağımıza çınlatılan bir başlık ancak ne amaçla söylendiğini bilmeden söylenmemesi gereken bir sözdür.Aslını öğrenmenizde fayda vardır
'din' neredeyse bütün dillerde nitelik ve nicelikleri farklı olsa da bir 'düzen' anlamına gelmektedir. ama bence 'din' kelimesinin ne olduğunu dil'den değil de din'den öğrenmek lazım. Neticede dil yokken din vardı ve söz konusu tanımı sahibinden öğrenmek bizi doğruya ulaştırabilecektir.
özelde islam da genelde bütün ilahi dinlerde 'din' kelimesi insanın yaşamını düzenleyen, helal haramlarını belirleyen, yürüyüşünden konuşmasına, siyasi tutumundan medeni hukukuna kadar her alanda hüküm veren, gelenek, görenek, kültür gibi öğeleri ihtva eden değerler bütünüdür. din kendini böyle tanımlıyor en azından.
adolf hitler'in tanımı: "Din yok edilmesi gereken bir duygudur. Devlet mutlak yönetici olarak kalmalıdır. Gençken, dini dinamitle yok etmenin gerekli olduğuna inanıyordum..."
yanılmaz tek bir rehberimiz var. Birlik ve baraberlik içindeki herkese ve hepimize nüfuz eden ve bizi ulaşamamış , gerken tutkuyla dolduran ebedi ruh.
bizi hakiki inanca çeken şey. inanan'a vaat edilen saadet değil, bütün musibetlerden ve ölümlerden kurtluşun yegane vesilesi olarak tezahür eden bir şeydir.
tanrının bize telefon sakası yapmasıdır. numaramızı tuslar ve bekler. biz de çalan telefonu merak içinde açarız. tanımadıgımız manalı bir sessizlik telefonda bulur bizi, kimileri "yanlıs herhalde" der kapatır *, kimileri dinler ve dediklerini falan uygular*, kimileri de kufreder*.
