yine dawkinsciler tarafından din -bilim vs si yapılıyor :D
abi din bilimin sorularıyla arayışıyla ilgilenmez. hakikat anlayışları bambaşkadır. bir öğrenemediniz bir kavrayamadınız şunu. dinin verdiği cevaplar bilimin aradığı cevaplar değildir. bilim felsefi bir sistem bile değildir. tamamen insanın doğayı inceleme uğraşıdır. hatta bilimin hakikat diye bir derdi yoktur. var olanı inceler. tek vazifesi bu. bilim adamının hakikat arayışı, iddiası olababilir o ayrı konu. . armutla zeytini aynı elekte elemek boşa çaba.
Eskiden cahil insanların çok olduğu zamanlarda doğruyu yanlışı insanlara gösterebilmek ve öğretebilmek için fazla bilgili kişiler tarafından uydurulmuş safsatadır din,
Ayrıca neden peygamberler sürekli aynı bölgeden çıkmıştır,
Neden Avustralya'dan peygamber yok yada amerikadan, japonyadan, Çin'den doğruyu yanlışı öğrenmek için peygamber, kitap onlarında hakkı değilmiydi? herşeyi bir mucizeye bağlayan doğruyu yanlışı bilmek için ahlakın ne olduğunu kavramak için kılavuza ihtiyaç duyanlar aklınız eriyosa bi düşünün.
üçkağıtçı dinsizlerin dindar maskesiyle kandırdıklarını sömürme aracıdır.
oysa ki inanç, yaradan ve ona giden yol bireysellikten uzaksa köleliğe giden bir tuzaktır aslında.
insan oğlunun küçücük kalbindeki kocaman boşluğu dolduran yol gösterici manevi bir duygudur. içi boş bir teneke kola kutusunu ezmek ne kadar kolaysa, içi boş bir kalbin hayata karşı göstereceği dirençte o kadar az olur.
din islamdır, çünkü bozulmamıştır. bizi yaratanın bizim için seçtiği yaşam biçimidir. pekçok batıl yaşam biçimi arasından insanları doğru yola götüren tek gerçek yoldur. çok değerli bir yol olduğu için taklitleri de bolca vardır ama uyanık olmak, kanmamak gerek..
Bilge kişi ölmeden hemen önce halkını geniş bir meydanda toplar. Gerçekleri son bir kez hepsinin huzurunda dile getirir. Halkla arasında nefis bir diyalog kurulur.
Halktan biri öne çıkarak “bize” der “sevgiden söz et”
Bilge anlatır, anlatır, anlatır…
Bir diğeri “bize aşktan, evlilikten söz et” der, anlatır…
Bunu “alışveriş hakkında ne dersin?” diyen biri izler, anlatır…
“Alınterinden, emekten ve adaletten” bahset derler, anlatır…
Ve daha günlük hayatın türlü sorunlarından söz etmesi istenir. Bilge hepsi hakkında hikmetli sözler söyler, anlatır, anlatır, anlatır…
Konuşmasının sonuna doğru birisi “Bize ‘din’den bahset" deyince Bilge şöyle cevap verir;
“Bahsettim ya, dinlemedin mi?”
Ve devam eder: “Siz zamanınızı, bunlar Allah’ın saatleridir, bunlar bizim saatlerimizdir diye ayırabilir misiniz? Öyleyse din, yaşadığımız hayat ve tüm davranışlarımızdır. Her an Allah huzurunda olduğunun bilincinde, öylesine titiz, doğruyu gözeterek temiz bir hayat yaşamaktan daha güzel bir din olur mu?”