Gercekte din die bisey yok ama hayalde var.zaten yaratici bir tane yolladigi peygamlerler bunu tastik ediyor ee daha ne tek din tevhid digerleri uydurma.
Sığınmak için vardır. insanların rasyonel olamadığı veya kötü durumlarda başa çıkamadığında kullandığı araçtır. Manevi aidiyet, huzur ve kurtuluşun ümididir. Tüm haksızlıkları, kötülük ve buhranları öte dünyada karşılık bulacak düşüncesiyle insanın dünya ve kendisiyle başa çıkmasını sağlayan insan ürünü mitsel hikaye, kişi ve öneriler barındıran hareket, yaşam şeklidir.
dinler tepeden inen hükümler dışında dönüşüme açık olmayan topluluklar içindir.
orta doğu milletlerini bağlayan yasalar tanrı yasalarıdır. onları değiştirmenin en kestirme yolu tanrıdan gelen buyruklardır. yani onları ancak dinlerle adam edebilirsiniz.
burada peygamberlerin kurnaz tilkiler oldukları sonucunu çıkarmak yanlış olur, onlar da akıllarının ürünlerini kendilerine mal edemedikleri için yani fikirlerini tanrıdan bir ayet olarak algıladıkları, düşüncelerinin sebebini tanrıya bağladıkları için peygamber olduklarına ikna olmuş kimselerdir.
bu son söylediklerimi üstadımız nietzsche çok daha kapsamlı ve açık bir şekilde izah ediyordu ama hangi kitabındaydı unuttum.
(bkz: mavi huydur bizde)
Doğru diyor arkadaş. Ne zaman toplumsal bir olay olsa muhafazakarlar din düşmanı algısı yaratarak karşı tarafı susturur. Çünkü din duygulara hitap eder, inanmak mantık aramaz. Bu yüzdende duygular çok rahatlıkla galeyana getirilir.
Şu sebeple varlar:
"Dinsel üzüntü, bir ölçüde gerçek üzüntünün dışavuru mu ve bir başka ölçüde de gerçek üzüntüye karşı protestour. Din ezilen insanın içli ezgisi, kalpsiz bir dünyanın sıcaklığı, tinin dıştalandığı toplumsal koşulların tinidir. Din, halkın afyon udur."
Karl Marx
Tam bir cevabı olmayan soru. inançlar dinlerden çok önceleri varolmaya başladıkları için dinlerin inanç dolasıyla varolduklarını söyleyemeyiz. Antropolojik açıdan dinler, toplumların birbirleri ile yaşadıkları sirkülasyonlar sırasında - birer- hata olarak doğmuştur. Yaratıcıları açısından oluşturulmuş, planlı, kültürel aygıtlar tabi.
Cehaletin dayandığı, örgütlü olduğu topluluğu da, cehaleti örgütleyerek ondan rant elde edenleri, cehaletin nesnesi olarak ikiye ayırmak gerekir. Mesela Muhammed, büyük keşişler, papazlar,hahamlar bunlara kızmamak gerek. Onların misyonu, siyasi stratejileri bu, kendilerini sağlama alma...tarihin kodlarını çözmüş, cahilliği aşıp cehalete, cehaletli topluluklara dayanarak kendilerine ayrıcalıklı alanlar yaratan kurnaz din politikacılarıdır.
Din şu üç sözcüktür;
"Sabredin, şükredin, itaat edin"