cemal paşa'nın, milliyetçi arap gruplarının güçlenmesi ve isyan başlatması üzerine önce filistin'e(1914), sonra şam'a(1915) gönderildiğini bilmeyen cahillerin, maymun olma pahasına destekledikleri önermedir. Yakın tarih bilgilerini, sızıntı dergisinin okur mektuplarından tamamlayan bu babayiğitlerin, cahil cesaretiyle bilmişlik taslamaları ayrıca komiktir. basitçe anlatayım da anlaşılsın: 1915, 1914'ten büyüktür, ve daha sonra gelir.
'' yapma ya o çimento ırakta pek tutmamış anlaşılan, yok yok kesin işçiler becerememiştir yahu '' dediğim bir tayyip zırvasıdır. Allah'a havale ediyorum kendisini...
arap isyanı öncesini bilmeden etmeden konuşulursa yanlış bulunacağı kesin olan sözdür. cemal paşanın arap halklarına çektirdiklerini, arapların kültürlerine getirilen yasaklamaları bilmeyen kişiler tarafından elbet de yanlış anlaşılacak sözdür. siz birisine kazığı zamanında en güzel bir biçimde sokarsanız, onlar da size o kazığın budaklısını sokarlar, sonra da hainler diye ağlaşırsınız. sırplar 1800 lerin başında isyan ederken araplar neden 1914'e kalmışlardır bunun cevabını arayamayan beyinlerin bu sözün doğruluk payını anlaması; çerkez, arnavut, abhaz, boşnak, arap ve kürt kökenli vatandaşların nasıl bu devlete biat ettiklerini çözmesi beklenemez tabii ki.
mezhepler ve tarikatlar olmasaydı belki denebilecek durum. Ne var ki, hem mezheplerin ve hem tarikatların tüm canlılığıyla devam ettiği ülkemizde mümkün olmayacak bir şeydir. nitekim 12 Eylül 1980 darbesi bu mantıkla hareket ederek 'türk-islam sentezi' ideolojisini hakim kılmak istemiştir. oysa bu bakış açısı 1984 te ilk pkk baskınıyla yerle bir olmuştur. Hemen tamamı islamiyet in sünni kesiminden olan kürtler arasından böyle bir hareketin çıkması pratikte bu görüşü doğmadan öldürmüştür.
iki millet, iki mezhebi birbirine kışkırtarak ırak ta neler yapılabildiğini gördükten sonra allah saklasın dediğimiz hayaldir.
milli görüş'ün ve onun gömleğini giymiş, çıkarmış, çıkarmamış bütün sünger dimağlı bünyelerin yıllardır itelemeye çalıştığı, atatürk'ün "ne mutlum türküm diyene!"sini ikame ederek, bu toplumu ulus bilincinden ümmet bilincine sürükleme yolunda kullandıkları önerme, motto.
birinci dünya savaşı öncesi ve takip eden süreçte, götümüze en iri yağlı kazıkları sokanlar dindaşımız araplardı. Ha doğru, onları da kaypak ingilizler kandırmıştı değil mi? kan-ma-sa-lar-dı birader! bu nasıl bir çimento ki osurukla yıkılıyor?
olayı islamdan uzaklaştıralım ki bazı çük kafalı aklıevvellerin "din düşmanı" saldırısına maruz kalmayalım: hristiyanlık ve yahudilik için de hemen benzer şeyler söyleyebilirim. bu dinlerin de ulaşıp da -afrika'dan avustralya'ya- kan çıkarmadığı tek bir karış toprak parçası yoktur. Dinler, başlangıç noktalarından itibaren, çeşitli şekillerde bir zümrenin hizmetinde, maddi manevi çıkar amaçlı kullanılagelmişlerdir. Kimi cennetten tapu satmış, kimi allah kitap nutuklarıyla oy toplamış, kimi hanım arkadaş edinmiştir; zamana ve mekana göre değişmiştir dinden istifade etme yöntemleri. Ancak, dinin çimento olup savaşlara, ayrılıklara son verdiği görülmüş şey değildir.
Din, bireysel bir inanç sistemi olmaktan çıkıp, toplumsal hayatı düzenleme işine soyunduğu her noktada, tarihin yazdığı en kanlı hesaplaşmalara yol açmıştır. Slogan atmak kolaydır da tarih yazmak zordur. tenk yu.
ümmet sözüne neden gıcık olunur anlamam, türk ve islam kelimeleri 1000 yıldır ön asya, türkistan ve tüm orta doğuda birbiriyle kaynaşmış iç içe geçmiş kelimelerdir. o çimentodur ki içinde diğer medeniyetlere, dinlere kültürlere hoş görülüdür ancak bazılarıda anlamamakta ısrar etmektedir.
ümmetçilik güden bir toplum yaratmak için bundan daha evla bir söz olamaz. din çimentoysa dil , kültür , ortak amaçlar hep ikinci planda mı kalmalıdır.nasıl olsa bağlayıcı olarak din var.gerisini boşver. o çimentonun kendi içinde bin çeşit mezhep olduğunu ve bu mezheplerin birbirine karşı önyargılı olduğunu bilmezmiyiz.
ıraktaki sünni şii kavgasının dini değil saddamın sünni oluşundan kaynaklanan siyasi bir kavga olduğunu anlayamayan, hatta islam'daki sünni şii ayrımının en baştan dini konularda değil siyasi konularda ortaya çıktığını bilmeyenlerin anlayamayacağı gerçektir.
osmanlı devleti'nin hicazı bir bölük askerle kontrol etmiş olması dinin çimento olması değilse artık başka nedir, siz yetkililere bırakıyorum...
ırak'ta sunniler ile şiilerin birbirlerini kesmelerine sebep olan şeyin, siyasetin kirli batağı ve aşağılık siyonizmin bir oyunu olduğunu idrak edememiş bünyelerin boş laf öbeği diye açıklayamadığı önermedir.
ciddi bir konu hakkında sadece sokak muhabbeti şeklinde entry girmekte bu bünyelerin türevleri olsa gerek.
bu ülkenin bütün vatandaşlarını tek kalp, tek insan haline getiren islamiyet olmuş. biyolojik bir vahdet değil bu.ne kanla ilgisi var, ne kafatasıyla.vahdetlerin en büyüğü, en mukaddesi. inananlar kardeştir. aynı şeyleri sevmek, aynı şeyler için yaşamak ve ölmek. türk'ü,arap'ı.arnavut'u düğüne koşar gibi gazaya koşturan bir inanç; gazaya yani irşada. altı yüzyıl beraber ağlayıp beraber gülmek. işte size birlik.
din ruhun çimentosudur. gizli ve açık ruh gozeneklerini bir arada tutmaya yarar. kendi içinde bütünlüğünü sağlamış bireylerden oluşan millet daha sağlam bir duruşa sahip olacağından dolaylı olarak geçerli bir önermedir.
saçma sapan bir önerme.zaten bu sözü sarfedenin ağzından ne zaman düzgün bir laf çıkmış ki.dinsiz insan yaşayamaz diye bir kural yok.
ona bakılırsa isveç,norveç gibi ülkelerde kiliseler yakılıyor.tanrıya inanmayı birakın,satanistlerin sayısı bile hiçte az değil.bu iki ülkenin de refah durumuyla bizimkini karşılaştırın bakayım,durumlar ne ?
ee...hani din çimentoydu ? dimdik ayakta bu 2 ülke de
senede bir hizbuttahrir gibi ufacık tefecik örgütler çıkar hilafet çığırtkanlığı yapar, sonra hergün yapmış sayılır. bombalama olayı olalı da çok oldu hatta sivas katliamı gibi bi katliam olalı 15 yıldan fazla zaman geçmiş, o zamandan beri hiç büyük bir olay olmamış ama hala birileri dinden korkmaya devam ediyor.