5. sınıftaydım sanırım. abdesti bozan şeyler hakkında konuşuyorduk. hoca sıra sıra abdesti bozan şeyleri sayar;
+hocam yellenmek ne demek?
-cevap yok
+hocam yellenmek ne demek?
-bilmiyor musun gerçekten?
+yok hocam valla bilmiyorum
-atom bombası desem anlarmısın, el hareketi yaparak.
+anladım hocam hahaha.
-hocam, siz hiç gece kulübüne gittiniz mi?
+saçmalama kızım, neden gidecekmişim, ne işim olur?
-hocam, soruya soruyla karşılık veriyorsunuz, neden böyle yapıyorsunuz, neden böylesiniz?
+beni çok yoruyorsun...
Hoca: kainat öyle hassas bir dengeyle yaratıldı ki, dünya güneşe bir milim dahi yaklaşsa hepimiz yanarız, bir milim dahi uzaklaşsa hepimiz donarız.
Öğrençi: ama hocam, her yıl bize göre kış aylarında dünya güneşe milyonlarca kilometre yaklaşır, yaz aylarında milyonlarca kilometre uzaklaşır. O zamanlar neden bir şey olmuyor?
Hoca: işte bu da allah'ın bir mucizesidir evladım.
bir takım felsefi diyaloglardır. genelde sorularınıza kaçamak cevaplar verirler veya konuyu değiştirirler. ısrarla yanıt istememe rağmen bana hep böyle olmuştu.