eleştiriden çok şark kurnazlığı yapıldığı için gerçekleşen hadise. "kuran yakıyorum" diye başlık açıldımı biri çıkıp sizi dava eder. keza incil, tevrat gibi dinler hakkında da bu tarz başlıklar açılmamalı ki içlerinde tahrip edilmemiş ayetler mevcuttur aman diyeyim sakın yapmayın. bırakın herkes istediğine inansın. din artık vicdanlardadır.
bana bir çok entryimi yazdırıp sonra sildiren durumdur. zira bir polis merkezinde bir komiser yardımcısının "sen şimdi hiç bir şeye inanmıyon he mi? yani bu kadar yıldız kainat falan hep kendi kendine oldu. bak mesela bu şamarım da kendi kendine şimdi senin suratına inecek" tarzında yaklaşımlarına maruz kalmak istemiyorum.
insanlarda söz hakkı denen birşey olmadığını gösterir. malesef bu ülkede sadece istediğin dine bağlı olabiliyorsun onun hakkında söz edersen direk içeri atılırsın.
dinler için insan kurban etmek eski bir alışkanlıktır ama biliyorsunuz ki bunun şiddeti giderek azalmıştır.
artık hiçbir yerde kitlelerin önünde insanın kalbini sökmüyorlar. tamam bazı yerlerde uğruna idam cezası uygulanabiliyor ama o da azalıyor. hapis cezası için geçerli sebep olduğu ülkelerin sayısı da azalıyor.
geçiş döneminde olan diyarlarda dinin hala siyasi alanda kullanımda olduğunun bir göstergesidir. aksi halde kimse güç ispatı için din konularının toplumda nasıl dolaşacağını belirlemeye çalışmaz.
zaten akıllı sistemler ifade özgürlüğünü sınırlamaz, teşvik eder. bu sayede insanların ne düşündüğü sürekli bilgi dahilindedir. amaç düşünceyi belirlemekse, yapılacak müdahale cezalandırma araçlarıyla değil, kültürel araçlarla olur. çünkü herkesin bildiği gibi, cezalandırmak düşünceyi değiştirmez, güçlendirir. düşünceye karşı saklamaya gerek duymadan yapılan müdahale, ilkel toplumlarda bir tür güç gösterisidir.
insanevladının toplumsal evriminin bir aşamasıdır. oysa ki, "kodes" kelimesi akla çizgi romanları ve film çevirilerini getirir.
